Zuhruf Suresi 30. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Zuhruf Suresi 89 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 63. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 489 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَلَمَّا جَٓاءَهُمُ الْحَقُّ قَالُوا هٰذَا سِحْرٌ وَاِنَّا بِه۪ كَافِرُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 489
Sayfa 489
İlgili Sure
Zuhruf Suresi
Zuhruf Suresi
Önceki
Zuhruf Suresi 29. Ayet
Zuhruf Suresi 29. Ayet
Sonraki
Zuhruf Suresi 31. Ayet
Zuhruf Suresi 31. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Fakat onlara gerçekleri içeren mesajım gelince: “Bu bir büyüdür ve biz onu inkâr edenleriz” dediler. |
Abdullah Parlıyan | Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler. |
Adem Uğur | Hak onlara geldiğindeyse dediler: "Bu bir büyüdür. . . Biz Onu kabul etmeyiz!" |
Ahmed Hulusi | Kendilerine hak kitap Kur’ân geldiği zaman: 'Bu aklı etki altına alan büyüleyici bir sözdür. Biz onu inkâr ediyoruz.' dediler. |
Ahmet Tekin | Hak kendilerine gelince de: 'Bu bir büyüdür ve biz onu inkâr edenleriz' dediler. |
Ahmet Varol | Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: "Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona (karşı) kafir olanlarız." |
Ali Bulaç | Fakat onlara hak (kitab ve peygamber) gelince: “- Bu bir sihirdir; biz buna inanmayız.” dediler. |
Ali Fikri Yavuz | Ve nihayet hak kendilerine geldi, fakat onlar, “Bir büyü bu ve biz onu kesinlikle reddediyoruz.” dediler. |
Ali Ünal | Bu gerçek kendilerine geldiğinde, “Bu bir büyüdür. Biz onu reddediyoruz” dediler. |
Bayraktar Bayraklı | Gercek kendilerine geldigi zaman: «Bu bir buyudur. Dogrusu biz onu inkar ediyoruz» dediler. |
Bekir Sadak | Hakk onlara geldiği zaman, «bu bir sihirdir ve biz elbette onu inkâr edenlerizdir,» dediler. |
Celal Yıldırım | Fakat kendilerine hak gelince: “Bu büyüdür biz onu tanımayız” dediler. |
Cemal Külünkoğlu | Fakat kendilerine Hak gelince, “Bu bir büyüdür, biz onu kesinlikle inkâr ediyoruz” dediler. |
Diyanet İşleri | Gerçek kendilerine geldiği zaman: 'Bu bir büyüdür. Doğrusu biz onu inkar ediyoruz' dediler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler. |
Diyanet Vakfı | Kendilerine gerçek geldiği zaman, 'Bu bir büyüdür ve biz onu inkar ediyoruz,' dediler. |
Edip Yüksel | Kendilerine hak geldiği zaman onlar: «Bu bir büyüdür doğrusu biz onu tanımıyoruz.» dediler. |
Elmalılı ( Sade ) | Yaşattım da kendilerine hak gelince: «Bu bir sihirdir, biz buna inanmayız.» dediler. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Yaşattım da kendilerine hakk gelince «bu bir sihirdir, biz buna inanmayız» dediler |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: "Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona kafir (olanlar)ız." |
Gültekin Onan | Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: “Bu bir sihirdir, doğrusu biz ona kâfir olanlarız.” |
Harun Yıldırım | (Fakat) kendilerine o hak gelince onlar «Bu, sihirdir. Biz onu (inkâr ile) küfredicileriz» demişlerdir. |
Hasan Basri Çantay | Fakat kendilerine o hak gelince: 'Bu bir sihirdir ve doğrusu biz onu inkâr edicileriz' dediler. |
Hayrat Neşriyat | Hak kendilerine geldiğinde ise: Bu bir büyüdür. Doğrusu biz, onu inkar ediyoruz, dediler. |
İbni Kesir | Onlara hak (Kur'an) geldiğinde "Bu sihirdir. Biz onu ret edip inkar ediyoruz." |
İlyas Yorulmaz | Ancak kendilerine hak gelince dediler ki: “Bu bir büyüdür, doğrusu biz onu inkâr edicileriz.” |
İnsan Dergisi | Fakat hakikat onlara ulaşınca, "Büyüleyici üslûbuyla insanları etkileyen bu Kur'an, sihirbazların uydurduğu bir sihirdir ve bu yüzden biz onu şiddetle reddediyoruz!" dediler. |
Kadri Çelik | ama şimdi hakikat onlara ulaşınca, "Bütün bunlar sadece büyüleyici laflardır ve biz onlarda bir doğruluk payı olduğuna inanmıyoruz!" derler. |
Mahmut Kısa | Ve onlara gerçek gelince de bu dediler, büyü ve biz şüphe yok ki inkâr etmedeyiz onu. |
Muhammed Esed | Ama hakikat ayaklarına kadar geldiği zaman da, "Bu bir sihirdir, biz bunu kesinlikle reddediyoruz" dediler. |
Mustafa İslamoğlu | Vaktâ ki, kendilerine hak geldi. Dediler ki: «Bu, bir sihirdir ve şüphe yok ki, biz bunu inkâr edicileriz.» |
Ömer Nasuhi Bilmen | Hak kendilerine gelince: "Bu bir sihirdir, doğrusu biz onu tanımıyoruz. " dediler. |
Ömer Öngüt | Onlara hak geldiği zaman: -Bu bir aldatmacadır, biz onu tanımıyoruz. dediler. |
Şaban Piriş | Gerçek kendilerine gelince; “Bu bir büyüdür, biz onu inkâr edicileriz” dediler. |
Sadık Türkmen | Fakat kendilerine hak gelince: «Bu büyüdür biz onu tanımayız.» dediler. |
Seyyid Kutub | (30-31) Ama bu gerçek kendilerine gelince: "Bu sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz" dediler ve eklediler: "Bu Kur’ân, bu iki şehirden büyük bir adama indirilseydi ya!" |
Suat Yıldırım | Fakat kendilerine gerçek gelince: "Bu, büyüdür, biz onu tanımayız" dediler. |
Süleyman Ateş | Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: «Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona (karşı) kâfir olanlarız.» |
Süleymaniye Vakfı | Bu gerçek onlara gelince hemen ”Bu bir büyüdür; biz onu tanımayız” dediler. |
Tefhim-ul Kuran | Fakat onlara hak geldiğinde 'Bu büyüdür; biz buna inanmıyoruz' dediler. |
Ümit Şimşek | Ne var ki, hak kendilerine geldiğinde şöyle dediler: "Bu bir büyü, biz bunu inkâr ediyoruz!" |
Yaşar Nuri Öztürk | Ancak kendilerine hak gelince "Bu bir sihirdir, doğrusu biz onu inkar ediyoruz" dediler. |
Sureler
Sayfa 489
Mushaf
Mushaf
Zuhruf Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Zuhruf Suresi 29. Ayet
Önceki
Önceki
Zuhruf Suresi 31. Ayet
Sonraki
Sonraki