Yunus Suresi 103. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Yunus Suresi 109 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 51. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 208 sayfa numarasında yer almaktadır.
ثُمَّ نُنَجّ۪ي رُسُلَنَا وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كَذٰلِكَۚ حَقاًّ عَلَيْنَا نُنْجِ الْمُؤْمِن۪ينَ۟
Sureler
Mushaf
Sayfa 208
Sayfa 208
İlgili Sure
Yunus Suresi
Yunus Suresi
Önceki
Yunus Suresi 102. Ayet
Yunus Suresi 102. Ayet
Sonraki
Yunus Suresi 104. Ayet
Yunus Suresi 104. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Çünkü bu konudaki değişmeyen uygulama şudur: Hakkı inkâr edip, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felaketlerini hazırlarız ve buna karşılık elçilerimizi ve iman edenleri kurtarırız, mü'minleri de azap geldiğinde kurtarmak üzerimize bir haktır. |
Abdullah Parlıyan | Biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız. |
Adem Uğur | Sonra (azap geldiğinde) biz Rasûllerimizi ve iman etmişleri kurtarırız. . . İman edenleri kurtarmamız, üzerimize bir haktır. |
Ahmed Hulusi | Hakkı inkâr edip, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felâketlerini hazırlarız. Sonra Rasullerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Geçmişte rasullerimizi, iman edenleri kurtardığımız gibi, bu bizim kesinlikle gerçekleştireceğimiz bir taahhüttür. Muhammed’e iman eden şuurlu ve kâmil mü’minleri de kurtaracağız. |
Ahmet Tekin | Sonuçta peygamberlerimizi ve iman etmiş olanları böyle kurtarırız. Mü'minleri kurtarmak üzerimize bir haktır. |
Ahmet Varol | Sonra biz, elçilerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü'minleri kurtarmamız bizim üzerimize bir haktır. |
Ali Bulaç | Sonra kâfirlere azap inince, Peygamberlerimizi ve Onlara iman edenleri kurtarıyorduk. İşte böylece, müminleri de, üzerimizde bir hak olarak, (müşrikler azab çektiği zaman), kurtaracağız. |
Ali Fikri Yavuz | Öyle bir günde Biz rasûllerimizi ve iman etmiş olanları, söz konusu önceki günlerde nasıl kurtarmışsak öyle kurtarırız. Bize yaraşan ve her zaman sergilediğimiz sabit muamele tarzı olarak mü’minleri daima kurtarırız. |
Ali Ünal | Sonra biz, peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları kurtarmamız, üzerimize bir haktır. |
Bayraktar Bayraklı | Sonra Biz, peygamberlerimizi ve inananlari boylece kurtaririz, inananlari (verdigimiz soz geregince) kurtarmamiz Bize haktir. * |
Bekir Sadak | Sonra da peygamberlerimizi ve imân edenleri böylece kurtarırız. Mü'minleri de (azâb geldiğinde) kurtarmamız üzerimize bir haktır. |
Celal Yıldırım | Sonra (azap gelince) peygamberlerimizi ve inananları kurtarırız. (Ey Muhammed!) Böylece üzerimize düşen bir borç olarak mü'minleri kurtarırız. |
Cemal Külünkoğlu | Sonra resûllerimizi ve iman edenleri kurtarırız. (Ey Muhammed!) Aynı şekilde üzerimize bir hak olarak, inananları da kurtaracağız. |
Diyanet İşleri | Sonra Biz, peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız, inananları (verdiğimiz söz gereğince) kurtarmamız Bize haktır. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız. |
Diyanet Vakfı | Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır. |
Edip Yüksel | Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. İşte biz böyleyiz. Müminleri kurtarmak üzerimize düşen bir görevdir. |
Elmalılı ( Sade ) | Sonra Biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız; işte Biz böyle üzerimize düşen bir görev olarak mü'minleri kurtarırız. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Sonra Resullerimizi ve iyman edenleri kurtarırız, biz böyle uhdemizde bir hakk olarak mü'minleri kurtarırız |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sonra biz, elçilerimizi ve inananları böyle kurtarırız; inançlıları kurtarmamız bizim üzerimize bir haktır. |
Gültekin Onan | Sonra biz, rasullerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü’minleri kurtarmamız üzerimize bir haktır. |
Harun Yıldırım | Nihayet biz resullerimizi ve îman edenleri selâmete erdiririz. (Müşriklere azâb çatdığı zaman) böylece mü'minleri de, üstümüzde bir hak olarak, kurtaracağız. |
Hasan Basri Çantay | Sonra peygamberlerimizi ve îmân edenleri kurtarırız. İşte böyle, mü’minleri kurtarmak üzerimize bir haktır. |
Hayrat Neşriyat | Sonra Biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece üstümüze bir hak olarak mü'minleri kurtaracağız. |
İbni Kesir | Sonra bizde, elçilerimizi ve onunla beraber iman edenleri kurtardık. İnananları kurtarmak bizim üzerimize bir hak (zorunluluk) dur. |
İlyas Yorulmaz | Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız ve böylece müminleri kurtarmamız da üzerimize düşen bir haktır. |
İnsan Dergisi | Bu bekleyiş esnasında, müminlerle kâfirler arasında büyük bir mücadele yaşanır. Biz de zalimlere biraz mühlet veririz ve nihayet o azap günü geldiğinde zalimleri helâk eder, elçilerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Uhdemizde bir hak olarak, ilahi adaleti gerçekleştirir ve hak uğrunda sabırla mücadele eden müminleri böyle kurtarırız. |
Kadri Çelik | (Çünkü bu konudaki değişmeyen uygulama şudur: hakkı inkar edip ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felaketlerini hazırlarız;) ve buna karşılık elçilerimizi ve imana erişenleri kurtarırız. İşte bize hak olan, böylece inananları kurtarmamızdır. |
Mahmut Kısa | Sonra peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız biz ve inananları kurtarmak, bir haktır bize. |
Muhammed Esed | Sonuçta, elçilerimizi (ötekilerin başına gelecek her beladan) kurtarırız; aynı şekilde iman eden kimseleri de (kurtarırız): İşin gerçeği, mü'minleri kurtarmak en çok Bize düşer. |
Mustafa İslamoğlu | Sonra Biz peygamberlerimizi ve imân etmiş olanları kurtarırız. Böylece Bizim üzerimize bir haktır ki, mü'minleri necâta erdiririz. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Sonra biz peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece iman edenleri kurtarmak bizim üzerimize haktır. |
Ömer Öngüt | Sonra biz Peygamberlerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız. İman edenleri verdiğimiz söz gereğince kurtarmamız bize haktır. |
Şaban Piriş | Sonra, biz elçilerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız; işte böylece üzerimize bir borç olarak, (gerçekten var olanlara) inananları kurtarırız. |
Sadık Türkmen | Sözkonusu toplu afetlerden sonra peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Mü'minleri kurtarmak böylece üzerimize borçtur. |
Seyyid Kutub | Sonra Biz, resûllerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece müminleri kurtarmak üzerimize düşen bir borçtur. |
Suat Yıldırım | Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. İşte böyle, üzerimize bir borç olarak mü'minleri kurtarırız. |
Süleyman Ateş | Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü'minleri kurtarmamız da bizim üzerimizde bir haktır. |
Süleymaniye Vakfı | Sonra elçilerimizi ve inanıp güvenenleri kurtarırız. Bu hep böyledir. İnanıp güvenenleri kurtarmak boynumuzun borcudur. |
Tefhim-ul Kuran | Azap onlara geldiğinde, Biz peygamberleri ve iman edenleri kurtarırız. Mü'minleri böylece kurtarmak üzerimize bir borç olmuştur. |
Ümit Şimşek | Sonunda biz, resullerimizi ve iman edenleri kurtarıyoruz. İşte böyledir. Üzerimize bir borç olarak, inananları kurtarırız. |
Yaşar Nuri Öztürk | Sonra Biz resullerimizi ve iman edenleri kurtarırız, (çünkü) mü'minleri kurtarmamız Bizim üzerimizde bir haktır. |
Sureler
Sayfa 208
Mushaf
Mushaf
Yunus Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Yunus Suresi 102. Ayet
Önceki
Önceki
Yunus Suresi 104. Ayet
Sonraki
Sonraki