Yâsin Suresi 11. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Yâsin Suresi 83 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 41. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 440 sayfa numarasında yer almaktadır.
اِنَّمَا تُنْذِرُ مَنِ اتَّبَعَ الذِّكْرَ وَخَشِيَ الرَّحْمٰنَ بِالْغَيْبِۚ فَبَشِّرْهُ بِمَغْفِرَةٍ وَاَجْرٍ كَر۪يمٍ
Sureler
Mushaf
Sayfa 440
Sayfa 440
İlgili Sure
Yâsin Suresi
Yâsin Suresi
Önceki
Yâsin Suresi 10. Ayet
Yâsin Suresi 10. Ayet
Sonraki
Yâsin Suresi 12. Ayet
Yâsin Suresi 12. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Sen ancak, Kur'ân'ı, ciddi düşünerek okuyup, kulluk kitabı olarak kabul eden ve henüz huzuruna çıkmadan, Allah'a karşı gelmekten korkanları uyarabilirsin. Böylelerini Allah'tan bir bağışlanma ve güzel bir ödül ile müjdele. |
Abdullah Parlıyan | Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele. |
Adem Uğur | Sen ancak Zikre (hatırlatılan hakikate) tâbi olan ve gaybı olarak Rahman'dan haşyet duyanı uyarırsın. Onu bir mağfiret ve kerîm bir bedel ile müjdele! |
Ahmed Hulusi | Sen ancak, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân’a uyan, Kur’ân’ı uygulayan, saklı-gizli hallerinde, görmedikleri halde, gıyaben rahmet sahibi Rahman olan Allah’tan korkarak saygı duyanları uyarabilirsin. Onları, bir koruma kalkanı ve bağışlanma, cömertçe ve değerli bir mükâfatla müjdele. |
Ahmet Tekin | Sen ancak zikre uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi ve namaz kılanları uyarırsın. İşte onu bir bağışlama ve kıymetli bir ecirle müjdele. |
Ahmet Varol | Sen ancak, zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele. |
Ali Bulaç | Sen ancak Kur’an’a tâbi olan, onunla amel eden ve görmediği Rahmân’a içten saygı besliyen kimseyi sakındırırsın. İşte onu hem bir mağfiretle (dünyadaki günahlarının bağışlanmasıyla), hem de iyi mükâfatla (cennetle) müjdele. |
Ali Fikri Yavuz | Sen, (etkili ve yararlı bir biçimde) ancak öyle insanı uyarabilirsin ki, (ön yargısızdır ve dolayısıyla irşada açıktır,) Zikr’i (Kur’ân) tasdikle ona tâbi olur ve görmediği halde Rahmân karşısında saygıyla ürperir. İşte böyle olanı (sürpriz karşılıklarla dolu bir) bağışlanma ve pek bol, artıp eksilmeyen, hiç zararsız ve bütünüyle hayır bir mükâfatla müjdele. |
Ali Ünal | Sen ancak, Kur'ân'a uyan ve görmeden Rahmân'a saygı duyan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini bir af ve güzel bir ödülle müjdele. |
Bayraktar Bayraklı | Sen ancak, Kuran'a uyan ve gormedigi halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artik o kimseyi, bagislanma ve comertce verilecek bir ecirle mujdele. |
Bekir Sadak | Sen ancak Zikr'e (Kur'ân'a) uyup Rahmân'dan, gıyabında saygı ile korkanları uyarabiiirsin. Öylesini mağfiret ve göz-gönül dolduran güzel bir mükâfatla müjdele. |
Celal Yıldırım | Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen Rahman (olan Allah')a yürekten saygı besleyen kişiyi uyarabilirsin. İşte o kimseyi bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele! |
Cemal Külünkoğlu | Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele. |
Diyanet İşleri | Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele. |
Diyanet Vakfı | Sen ancak, mesaja uyan ve yalnız başına iken Rahman'a karşı saygılı olan bir kimseyi uyarabilirsin. Onu bağışlanma ve bol bir ödülle müjdele. |
Edip Yüksel | Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele. |
Elmalılı ( Sade ) | Sen ancak Kur'an'a uyan ve Rahman'dan gıyabında saygı besleyen kimseyi sakındırırsın; İşte onu, hem bir bağışlama hem de değerli bir mükafatla müjdele! |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ancak zikri ta'kıyb eden ve gaybde rahmana haşyet besliyen kimseyi sakındırırsın, işte onu hem bir mağfiretle hem bir ecri kerîm ile müjdele |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sen ancak, zikre (Kuran'a) uyan ve gayb ile Rahmana (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele. |
Gültekin Onan | Sen ancak zikre uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele. |
Harun Yıldırım | Sen ancak o zikre uyan ve çok esirgeyici (Allah) a gaaibâne büyük saygı gösteren kimseleri inzâr edeceksin. İşte sen on (lar) ı hemen mağfiretle, hem çok şerefli mükâfatla müjdele. |
Hasan Basri Çantay | (Sen,) ancak Zikr’e (Kur’ân’a) tâbi' olan ve gıyâben (görmediği hâlde)Rahmân’dan korkan kimseyi korkutabilirsin! İşte onu bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla(Cennetle) müjdele! |
Hayrat Neşriyat | Sen, ancak zikre ittiba eden ve görmeden Rahman'dan korkanı uyarırsın. Artık ona mağfiret ve yüce mükafatı müjdele. |
İbni Kesir | Biz, yalnızca bu öğüte (Kur'an'a) tabi olanları ve görmediği halde Rahman dan korkanları uyarıyoruz. Onları bağışlanma ve büyük mükafatlarla müjdele. |
İlyas Yorulmaz | Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele. |
İnsan Dergisi | Sen ancak, bu kutlu Öğüde içtenlikle kulak veren ve O Yüceler Yücesi Rahman'a gayben —yani O'nu gözleriyle görmedikleri hâlde— saygı duyan kimseleri uyarabilirsin. Senin uyarıların, ancak böyle iyiliğe, güzelliğe açık olan kimselerde etkisini gösterir. Onlar, Allah'ın görme, işitme, dokunma, tatma, koklama gibi duyu organlarıyla kavranamayacak kadar yüce bir varlık olduğunu bilir, bu yüzden O'nun varlığının, birliğinin ve sonsuz ilim, kudret, merhamet, adalet gibi yüce sıfatlarının apaçık kanıtı olan sayısız yaratılış mucizesi üzerinde düşünerek Rablerine iman eder, derin bir saygı ve şükranla O'nun hükümlerine boyun eğerler. İşte onları, Allah tarafından bağışlanma ve cennette muhteşem bir ödül ile müjdele. |
Kadri Çelik | Sen ancak (ilahi) uyarıyı can kulağıyla dinleyen ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen Rahman'dan korkan kişiyi uyarabilirsin, işte böylelerine (Allah'ın) mağfiretini ve en güzel ödülü müjdele! |
Mahmut Kısa | Sen, ancak Kur'ân'a uyan ve rahmandan, halk görmese de korkan kişiyi korkutabilirsin; müjdele onu yarlıganmayla ve güzelim bir mükâfatla! |
Muhammed Esed | Ne ki sen, sadece ilahi uyarıya tabi olan ve idraki aşan bir hakikat olmasına rağmen O rahmet kaynağına derin bir ürpertiyle saygı duyan kimseyi uyarabilirsin: o halde bu gibileri sınırsız bir mağfiret ve tarifsiz güzellikte bir ödülle müjdele! |
Mustafa İslamoğlu | Sen ancak zikre tâbi ve Rahmân'dan daha görmeksizin korkan kimseyi korkutursun. Artık onu bir yarlığanma ile ve pek şerefli bir mükâfaat ile müjdele. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Sen ancak Zikr'e uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfat ile müjdele! |
Ömer Öngüt | Sen ancak, Kur’an’a uyan, görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Onlara bağışlanmayı ve büyük bir mükafatı müjdele! |
Şaban Piriş | Sen ancak zikre (Kur’an’a) hatırlatıcıya uyan kimseyi ve görmeden Rahmân’dan korkanı uyarabilirsin. Onu bir bağışlanmayla ve güzel bir mükâfatla müjdele! |
Sadık Türkmen | Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele. |
Seyyid Kutub | Sen ey Resulüm, şu kimseyi uyar: İrşâda can kulağıyla tâbi olur, görmediği Rahman’a saygı duyup O’ndan çekinir. Müjdele onu: Mağfiret onun, şerefli mükâfat onun... |
Suat Yıldırım | Sen ancak zikre uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla müjdele. |
Süleyman Ateş | Sen ancak, zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarıp korkutursun. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele! |
Süleymaniye Vakfı | Sen ancak, içten içe Rahman’dan korkarak bu zikre (Kur’ân’a) uyanı uyarabilirsin. Ona uyanlara, durumlarının düzeltileceğini[*] ve büyük bir ödül verileceğini müjdele. |
Tefhim-ul Kuran | Sen ancak Kur'ân'a uyan ve görmediği halde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte onu bağışlanma ile ve ardı arkası kesilmeyecek, pek değerli bir ödülle müjdele. |
Ümit Şimşek | Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele! |
Yaşar Nuri Öztürk | Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile (görmeden) Rahman'a haşyet (saygı dolu korku) duyan kimseyi uyarıp-korkutursun. İşte onu mağfiret (bağışlanma) ve kerim (üstün-şerefli) bir ecirle-mükafatla müjdele. |
Sureler
Sayfa 440
Mushaf
Mushaf
Yâsin Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Yâsin Suresi 10. Ayet
Önceki
Önceki
Yâsin Suresi 12. Ayet
Sonraki
Sonraki