|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
وَالتّ۪ينِ وَالزَّيْتُونِۙ İncire ve zeytine, önceki peygamberlerin ve ümmetlerin yaşadığı incir ve zeytin diyarına andolsun! |
1 |
|
وَطُورِ س۪ين۪ينَۙ Tûr-i Sînâ’ya andolsun! |
2 |
|
وَهٰذَا الْبَلَدِ الْاَم۪ينِۙ Şu emin beldeye, Mekke’ye andolsun! |
3 |
|
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ٓي اَحْسَنِ تَقْو۪يمٍۘ Biz insanı en güzel bir biçimde, en güzel duygularla, ilâhî ahlâk ile ahlâklanacak güzellikte, hayat şartlarına katlanabilecek, dünyadaki sorumluluğunu üstlenebilecek mükemmeliyette imkân ve kabiliyetlerle yarattık. |
4 |
|
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِل۪ينَۙ Dahası ona, en düşük ahlâkî seviyeye inebilecek, sorumsuzluğun dibine vurabilecek hayat şartlarına hiç katlanamayacak, ömrünün en verimsiz en fena çağını yaşayabilecek zaafları da verdik. |
5 |
|
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۜ Ancak iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler bu duruma düşmeyecektir. Onlar için en yüksek makamlar, bitmez tükenmez mükâfatlar vardır. |
6 |
|
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدّ۪ينِۜ Artık bundan sonra, ey insan, seni, dini, şeriatı, ilâhi düzeni, herkesin amellerinin karşılığını alacağını yalanlamaya sevk edecek olan ne türlü bir sebep olabilir? |
7 |
|
اَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَحْكَمِ الْحَاكِم۪ينَ Allah, hâkimlerin, kanun-kural koyan hükümranların, kanunlarını, kurallarını icra edenlerin en büyüğü, en hayırlısı değil mi? |
8 |