Tevbe Suresi 106. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Tevbe Suresi 129 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 113. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 187 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَاٰخَرُونَ مُرْجَوْنَ لِاَمْرِ اللّٰهِ اِمَّا يُعَذِّبُهُمْ وَاِمَّا يَتُوبُ عَلَيْهِمْۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ
Sureler
Mushaf
Sayfa 187
Sayfa 187
İlgili Sure
Tevbe Suresi
Tevbe Suresi
Önceki
Tevbe Suresi 105. Ayet
Tevbe Suresi 105. Ayet
Sonraki
Tevbe Suresi 107. Ayet
Tevbe Suresi 107. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Tebük seferine katılmayanlardan başka bir kısmı da, Allah'tan gelecek bir emir için bekletiliyorlar. Allah dilerse onlara azap eder veya tevbe nasip edip, pişmanlıklarını kabul eder. Allah mutlak ve sınırsız bilgi sahibi olup, yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır. |
Abdullah Parlıyan | (Sefere katılmayanlardan) diğer bir gurup da Allah'ın emrine bırakılmışlardır. O, bunlara ya azap eder veya tevbelerini kabul eder. Allah çok bilendir, hikmet sahibidir. |
Adem Uğur | (Savaş için sefere çıkmayan) diğer bir kısım da Allâh hükmüne bırakılmışlardır. . . Ya onlara azap yaşatır ya da tövbe nasip eder. . . Allâh Aliym'dir, Hakiym'dir. |
Ahmed Hulusi | Bir diğerleri de, Allah’ın emrini, hükmünü beklemektedirler. Allah ya onları cezalandıracak veya tevbelerini, günah işlemekten vazgeçerek, kendisine itaate yönelişlerini kabul edecek. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır. |
Ahmet Tekin | Diğer bazılarının işleri de Allah'ın buyruğuna bırakılmıştır. Onlara ya azab eder, ya da tevbelerini kabul eder. Allah bilendir, hakimdir. |
Ahmet Varol | Diğer bir kısmı, Allah'ın emri için ertelenmişlerdir. O, bunları, ya azablandıracak veya tevbelerini kabul edecektir. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Ali Bulaç | O savaştan geri kalan diğer bir kısmı da, Allah’ın kaderi icabı tevbe etmekte gecikmişlerdi. Eğer günahlarında ısrar edip tevbe etmezlerse, Allah onlara azab eder; yok tevbekâr olursa, tevbelerini kabul eder. Allah, Alîm’dir, Hakîm’dir. |
Ali Fikri Yavuz | Daha başkaları da var ki, durumları Allah’ın haklarında vereceği hükme kalmıştır; O, onları ister cezalandırır, isterse tevbeye muvaffak kılar ve affeder. Allah, her şeyi, (bu arada kimin cezaya müstahak, kimin affa lâyık olduğunu) hakkıyla bilen ve her yaptığı ilme dayanandır; her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır. |
Ali Ünal | Sefere katılmayanlardan diğer bir grup da Allah'ın emrine bırakılmışlardır. O, bunlara ya azap eder veya tövbelerini kabul eder. Allah çok bilendir; hikmet sahibidir. |
Bayraktar Bayraklı | Savastan geri kalanlarin bir kisminin isi de Allah'in buyruguna kalmistir. Allah onlara ya azabeder, ya da tevbelerini kabul eder. O bilendir, hakimdir. |
Bekir Sadak | (Tebük Seferi'ne katılmayanlardan) başka bir kısmı da Allah' in vereceği hükme bırakılmışlardır; ya onlara azâb eder ya da tevbe nasîb edip pişmanlıklarını kabul eder. Allah her şeyi bilendir, her şeyi hikmetle yürütendir. |
Celal Yıldırım | Savaşa katılmayanların bir başka bölümü daha var ki, onların işleri doğrudan doğruya Allah'ın iradesine kalmıştır. O, onları ya azaba çarptırır ya da tevbelerini kabul eder. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, tam hüküm ve hikmet sahibidir. |
Cemal Külünkoğlu | (Sefere katılmayanlardan) diğer bir kısmı da, Allah’ın emrine bırakılmışlardır. Bunlara ya azap eder ya da tövbelerini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Diyanet İşleri | Savaştan geri kalanların bir kısmının işi de Allah'ın buyruğuna kalmıştır. Allah onlara ya azabeder, ya da tevbelerini kabul eder. O bilendir, hakimdir. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (Sefere katılmayanlardan) diğer bir gurup da Allah'ın emrine bırakılmışlardır. O, bunlara ya azap eder veya tevbelerini kabul eder. Allah çok bilendir, hikmet sahibidir. |
Diyanet Vakfı | Bir başka grup da ALLAH'ın hükmünü bekliyor. Kendilerini ya cezalandırır veya tevbelerini kabul eder. ALLAH Bilendir, Bilgedir. |
Edip Yüksel | Savaşa katılmayanlardan diğer bir kısmının affı da Allah'ın emrini beklemek için geri bırakılmıştır. Ya kendilerini cezalandırır ya da tevbelerini kabul eder. Allah alîmdir, hakîmdir. |
Elmalılı ( Sade ) | Diğer bir kısmı da Allah'ın iradesine bırakılmışlardır; ya onlara azap eder veya tevbelerini kabul buyurur. Allah, herşeyi bilendir, hikmet sahibidir. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Diğer bir takımı da Allahın emrine geri bırakılmışlardır, ya kendilerini tazib eder veya tevbelerini kabul buyurur, Allah alîmdir, hakîmdir |
Elmalılı Hamdi Yazır | Diğer bir kısmı, Tanrı'nın buyruğu için ertelenmişlerdir. O, bunları ya azablandıracak ya da tevbelerini kabul edecektir. Tanrı, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Gültekin Onan | Diğer bir kısmı da Allah’ın emri için ertelenmişlerdir. O, bunları ya azaba uğratacak yahut tevbelerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Hakîm’dir. |
Harun Yıldırım | (Savaşa gitmeyenlerden) diğer bir takımı da Allahın emrine (intizaren) gecikdirilmişlerdir. O, bunları ya azaba uğratacak, yahud tevbelerini kabul edecekdir. Allah (onların hallerini) çok iyi bilen, (her şey'i) tam bir hikmetle yapandır. |
Hasan Basri Çantay | (Savaşa gitmeyenlerin) diğer bir kısmı da Allah’ın emrine bırakılmış kimselerdir; onlara ya azâb eder, ya da (hikmetine binâen, kendi lütfundan) tevbelerini kabûl eder. Çünki Allah, Alîm (onların kalbinde olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm (hükmettiği her işte hikmetli olan)dır. |
Hayrat Neşriyat | Diğer bir kısmı da Allah'ın emrine bırakılmışlardır; ya onlara azab eder veya tevbelerini kabul eder. Allah; Alim'dir, Hakim'dir. |
İbni Kesir | Allah'ın emrine (savaşın çağrısına) uymayan diğerlerine gelince, ya Allah onlara azap edecek, yada onların pişmanlıklarını kabul edip bağışlayacak. Allah her şeyi bilen ve her şeyin hükmünü verendir. |
İlyas Yorulmaz | (Cihada gitmeyenlerden) Diğer bir grup da Allah'ın emrine bırakılmışlardır. O, bunlara ya azap eder veya tevbelerini kabul eder. Allah çok bilendir, hikmet sahibidir. |
İnsan Dergisi | Gerek zenginlik, gerek iman sağlamlığı bakımından savaşa katılmayışlarını mazur gösterecek hiçbir hafifletici sebepleri bulunmadığı içindaha ağır bir cezayı hak eden diğer bir kısmının durumu ise, Allah'ın 118. ayette vereceği hükme bırakılmıştır. Çünkü Allah, bu üç kişiyi bir süre daha bekletip zor bir imtihandan geçirecek ve gösterecekleri tavra göre ya onları cezalandıracak, ya da affedecektir. Hiç kuşkusuz Allah, sonsuz ilim ve hikmet sahibidir. İşte bu ilim ve hikmetinin gereği olarak, İslâm devletine karşı komplolar düzenleyenlerin kurduğu sözde ‘mescitlerin' içyüzünü ortaya koyuyor, böyle yerlere karşı nasıl bir tavır takınmanız gerektiğini size öğretiyor: Peygamber (s), Medine'ye hicret ettiği ilk günden beri, Hazreç kabilesinin ileri gelenlerinden biri olan ve yıllar önce Hristiyanlığı benimseyen Ebu Âmir adındaki bir rahibin amansız düşmanlığıyla karşı karşıya kalmıştı. Kutsal metinler hakkındaki derin bilgisinden dolayı halkın nazarında saygın bir yeri olan bu adam, Peygambere duyduğu kin ve haset yüzünden münafıklarla ve müşriklerle işbirliği yaparak İslâm'a karşı amansız bir muhalefete girişmiş, Peygambere karşı yapılan hemen her savaşta aktif rol oynamıştı. Bütün çabalarına rağmen Arabistan'da İslâm'ın önünde durabilecek hiçbir gücün kalmadığını görünce, Bizans İmparatorunu Müslümanlara saldırması için kışkırtmak amacıyla Suriye'ye göçtü. Bu arada, sürekli temas hâlinde olduğu Medine'deki yandaşlarına, şehrin yakınlarında bir kasaba olan Kuba'da yeni bir mescit yapmalarını önerdi. Böylece münafıklar, Ebu Âmir Roma ordusuyla Medine'yi işgal edinceye kadar rahatça buluşup Müslümanlar aleyhine plânlar yapacakları bir ortama kavuşmuş olacaklardı. Bu mescit, aynı zamanda onun gönderdiği ajanları kamufle eden masum görünüşlü ve güvenli bir komuta merkezi işlevi de görecekti. Münafıklar mescidi bitirip faaliyetlerine başlamışlardı ki, onların inşa ettikleri ve kıyamete kadar inşa edecekleri sözde mescitlere karşı nasıl tavır takınılması gerektiğini bildiren aşağıdaki ayet nazil oldu. Peygamber (s) de Tebük seferinden döner dönmez, ayette sözü edilen dırar mescidini yıktırıp yerle bir etti: |
Kadri Çelik | Bir de, (durumlarının ne olacağı) Allah'ın yargı ve iradesine kalmış olan başka bir kısım insanlar (var ki), bunları (Allah) ya azaplandıracak ya da yine acıması, esirgemesiyle yönelecektir onlara. Çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle yargılayan mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir. |
Mahmut Kısa | Bir başka bölük de var ki işleri, Allah'ın emrine kalmış; dilerse azaplandırır onları, dilerse tövbelerini kabûl eder ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir. |
Muhammed Esed | Bir de, durumları Allah'ın takdirine kalmış bir grup insan daha var. Allah isterse onları cezalandırır, isterse onların tevbelerini kabul eder: Zira Allah her şeyi bilir, her takdirinde tam isabet sahibidir. |
Mustafa İslamoğlu | Ve diğer birtakımı da Allah Teâlâ'nın emri için tehir edilmişlerdir. Ya onları muazzep kılacak veya onların tevbelerini kabul buyuracaktır. Ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Diğer bazıları da Allah'ın emrine bırakılmışlardır. Onlara ya azap eder, ya da tevbelerini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir. |
Ömer Öngüt | Bir kısmı da Allah’ın emrine kalmıştır. Allah onlara ya azap eder; ya da tevbelerini kabul eder. O, alimdir, hakimdir. |
Şaban Piriş | (sefere katılmayanlardan) diğer bir kısmı da, Allah’ın emrine bırakılmışlardır. Bunlara ya azap eder, ya da tövbelerini kabul eder. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. |
Sadık Türkmen | Savaşa katılmayanların bir başka bölümü daha var ki, onların işleri doğrudan doğruya Allah'ın iradesine kalmıştır. O, onları ya azaba çarptırır ya da tevbelerini kabul eder. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir. |
Seyyid Kutub | Sefere katılmayan bazı kişilerin akıbetleri de Allah’ın emrine kalmıştır:Allah ister onları cezalandırır, ister merhamet eder. Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir). |
Suat Yıldırım | Başka bir takımları da var ki Allâh'ın emrine bırakılmışlardır. (Allâh) ya onlara azâbeder, ya da onları affeder. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir. |
Süleyman Ateş | Diğer bir kısmı da, Allah'ın emri için ertelenmişlerdir. O, bunları, ya azablandıracak veya tevbelerini kabul edecektir. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Süleymaniye Vakfı | Bir kısmının işi de Allah’a kalmıştır[*], onları ya azaba uğratır ya da kayırır. Allah bilir, doğru kararlar verir. |
Tefhim-ul Kuran | Diğer bazılarının da işi Allah'ın emrine kalmıştır. Allah onları ister cezalandırır, ister tevbelerini kabul eder. Zira Allah herşeyi bilir, her işi hikmetle yapar. |
Ümit Şimşek | Bir kısmı da umutları Allah'ın emrine bağlı, beklemektedir. Allah onlara ya azap edecektir ya tövbe edecektir. Allah, Alîm'dir, Hakîm'dir. |
Yaşar Nuri Öztürk | (Sefere katılmayanlardan) diğer bir kısmı da Allah'ın emrine bırakılmışlardır. 'Allah) bunları ya azablandıracak veya tevbelerini kabul edecektir. Allah Alim'dir (herşeyi hakkıyle bilendir), Hakim'dir (hüküm ve hikmet sahibidir). |
Sureler
Sayfa 187
Mushaf
Mushaf
Tevbe Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Tevbe Suresi 105. Ayet
Önceki
Önceki
Tevbe Suresi 107. Ayet
Sonraki
Sonraki