Tâ-Hâ Suresi 99. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Tâ-Hâ Suresi 135 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 45. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 312 sayfa numarasında yer almaktadır.
كَذٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ اَنْـبَٓاءِ مَا قَدْ سَبَقَۚ وَقَدْ اٰتَيْنَاكَ مِنْ لَدُنَّا ذِكْراًۚ
Sureler
Mushaf
Sayfa 312
Sayfa 312
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi
Tâ-Hâ Suresi
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 98. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 98. Ayet
Sonraki
Tâ-Hâ Suresi 100. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 100. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İşte ey peygamber! Böylece geçmişin önemli haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphe yok ki, katımızdan sana bir de Kur'ân verdik. |
Abdullah Parlıyan | (Resûlüm!) İşte böylece geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir zikir verdik. |
Adem Uğur | İşte böylece öne geçmiş olanların haberlerinden bazısını sana hikâye ediyoruz. . . Gerçek ki, sana ledünnümüzden bir zikir (hatırlatıcı) verdik. |
Ahmed Hulusi | Bu türlü haberleri sana anlattığımız gibi, geçmiştekilerin ibret verici haberlerinden bir kısmını sana kıssalarıyla anlatıyoruz. Sana da, yüce katımızdan okunması ibadet olan bir kitap verdik. |
Ahmet Tekin | İşte böyle, geçmişlerin haberlerinden bazılarını sana anlatıyoruz. Gerçekten katımızdan sana bir de zikir verdik. |
Ahmet Varol | Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana katımızdan bir zikir verdik. |
Ali Bulaç | (Ey Rasûlüm), sana geçmişin (daha evvelki ümmetlerin mühim) haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki, sana tarafımızdan bir Zikir (düşünüb kendisinden ibret alınacak KUR’AN) verdik. |
Ali Fikri Yavuz | (Ey Rasûlüm,) işte sana daha önce geçmiş önemli hadiselerden bir kısmını anlatıyoruz. Şurası bir gerçek ki, sana tarafımızdan (ikaz, irşad, ilim, ayrıca inanç, ibadet, ahlâk ve davranış düsturları ihtiva eden) bir kitap verdik. |
Ali Ünal | Ey Peygamber! İşte böylece, geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir öğüt verdik. |
Bayraktar Bayraklı | (99-100) Gecmis olaylari sana boyle anlatiriz. Katimizdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yuz cevirirse bilsin ki kiyamet gunu bir gunah yuku yuklenecektir. |
Bekir Sadak | İşte böylece geçmişin önemli haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Katımızdan sana da bir zikir (Kur'ân) verdik. |
Celal Yıldırım | (Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur'an) verdik. |
Cemal Külünkoğlu | (Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur’an) verdik. |
Diyanet İşleri | Geçmiş olayları sana böyle anlatırız. Katımızdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse bilsin ki kıyamet günü bir günah yükü yüklenecektir. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (Resûlüm!) İşte böylece geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir zikir verdik. |
Diyanet Vakfı | Geçmişlerin haberlerini, sana böylece aktarıyoruz. Sana katımızdan bir mesaj vermiş bulunuyoruz. |
Edip Yüksel | (Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki, sana katımızdan bir zikir (düşünüp kendisinden ibret alınacak bir kitab) verdik. |
Elmalılı ( Sade ) | Ya Muhammed, işte sana böyle geçmişin önemli haberlerinden kıssa anlatıyoruz. Şüphe yok ki, sana tarafımızdan bir zikir verdik. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | İşte sana böyle ya Muhammed geçmişin mühim haberlerinden kıssa naklediyoruz, şübhe yok ki sana ledünnümüzden bir zikir verdik |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana katımızdan bir zikir verdik. |
Gültekin Onan | İşte böylece geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir zikir verdik. |
Harun Yıldırım | Sana geçmiş (ümmet) lerin haberlerinden bir kısmını işte böylece anlatıyoruz. Şübhe yok ki sana tarafımızdan bir zikir vermişizdir. |
Hasan Basri Çantay | (Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böylece geçmiş (ümmet)lerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Gerçekten sana katımızdan bir Zikir (Kur’ân) verdik. |
Hayrat Neşriyat | Sana geçmişlerin haberlerinden bir kısmını işte böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana, katımızdan bir de zikir verdik. |
İbni Kesir | Geçmişte olan haberlerin bir kısmını sana biz anlatıyoruz ve katımızdan sana öğüt verdik. |
İlyas Yorulmaz | Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten sana katımızdan bir zikir verdik. |
İnsan Dergisi | "O hâlde, ey İsrail Oğulları! Sizin ilâhınız ancak Allah'tır ki, O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun sonsuz ilmi, her şeyi çepeçevre kuşatmıştır." |
Kadri Çelik | İşte sana geçmişte olup bitenlerin mahiyetinden de böyle (bir üslup içinde) bahsediyoruz; çünkü katımızdan hatırlatıcı bir öğreti bahşettik sana. |
Mahmut Kısa | İşte böylece geçmişlerin ahvâlinden bir kısmını sana hikâye etmedeyiz ve şüphe yok ki sana katımızdan bir de Kur'ân verdik. |
Muhammed Esed | İşte bu şekilde, geçmişte yaşanmış birtakım olayların özüne ilişkin anlatımı sana sunmuş olduk; zira sana, katımızdan hatırlatıcı bir mesaj vermiş bulunuyoruz. |
Mustafa İslamoğlu | İşte böylece geçmişlerin haberlerinden bir kısmını sana hikâye ediyoruz ve sana kendi tarafımızdan bir kitap da vermişizdir. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Resulüm! Böylece sana geçmişteki haberlerden bir kısmını anlatıyoruz. Biz sana tarafımızdan bir zikir verdik. |
Ömer Öngüt | Katımızdan sana verilmiş bir zikir olarak geçmişin haberlerinden işte bu şekilde anlatıyoruz. |
Şaban Piriş | Işte böylece, sana geçmişin haberlerinden anlatıyoruz. Ant olsun, sana katımızdan bir öğüt verdik. |
Sadık Türkmen | Sana böylece geçmişin bazı olayların anlatıyoruz. Sana katımızdan öğüt içerikli bir kitap verdik. |
Seyyid Kutub | İşte böylece sana geçmiş mühim olaylardan bir kısmını anlatıyoruz. Tarafımızdan sana da bir zikir verdik. |
Suat Yıldırım | Böylece sana geçmişlerin haberlerinden bir miktar anlatıyoruz. Gerçekten sana katımızdan bir Zikir (geçmiş olaylardan bir anı) verdik. |
Süleyman Ateş | Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana katımızdan bir zikir verdik. |
Süleymaniye Vakfı | İşte böylece daha önce gelip geçenlerin haberlerinden bölümler anlatıyoruz. Sana katımızdan doğru bilgi (Zikir, Kitap) verdik. |
Tefhim-ul Kuran | Geçmiş hadiselerden sana böylece kıssalar anlatıyoruz. Ayrıca sana katımızdan bir de zikir vermiş bulunuyoruz. |
Ümit Şimşek | İşte böylece, geçip gitmişlerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Biz sana katımızdan da bir zikir vermişizdir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir verdik. |
Sureler
Sayfa 312
Mushaf
Mushaf
Tâ-Hâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi 98. Ayet
Önceki
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 100. Ayet
Sonraki
Sonraki