Tâ-Hâ Suresi 20. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Tâ-Hâ Suresi 135 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 45. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 312 sayfa numarasında yer almaktadır.
فَاَلْقٰيهَا فَاِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعٰى
Sureler
Mushaf
Sayfa 312
Sayfa 312
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi
Tâ-Hâ Suresi
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 19. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 19. Ayet
Sonraki
Tâ-Hâ Suresi 21. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 21. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bunun üzerine, Musa onu attı. Bir de ne görsün, hızla hareket eden bir yılan. |
Abdullah Parlıyan | Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi! |
Adem Uğur | (Musa da) onu attı. . . Bir de ne görsün, o kayan bir yılan! |
Ahmed Hulusi | Mûsâ asâsını hemen yere attı. Bir de ne görsün. Bir yılan olmuş, koşuyor. |
Ahmet Tekin | Böylece onu attı. Birden o, hızla koşan bir yılan oluverdi. |
Ahmet Varol | Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş). |
Ali Bulaç | Mûsa da onu bıraktı, bir de ne görsün! O bir yılan olmuş koşuyor. |
Ali Fikri Yavuz | Musa da bıraktı. Bir de ne görsün: asâ, hızla kıvrılıp sürünen bir yılan oluvermiş! |
Ali Ünal | Mûsâ onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılana dönüştü. |
Bayraktar Bayraklı | Birakinca, degnek hemen, kosan bir yilan oluverdi. |
Bekir Sadak | Musâ da hemen onu yere bırakıverdi, derken bir de ne görsün, sürünüp yol alan bir yılan o.. |
Celal Yıldırım | (19-20) Allah, “Onu yere at ey Musa!” dedi. Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluverdi. |
Cemal Külünkoğlu | Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş! |
Diyanet İşleri | Bırakınca, değnek hemen, koşan bir yılan oluverdi. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi! |
Diyanet Vakfı | Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi. |
Edip Yüksel | Musa da onu bıraktı, bir de ne görsün! o bir yılan olmuş koşuyor. |
Elmalılı ( Sade ) | Bıraktı onu, bir de ne görsün o, bir yılan olmuş koşuyor! |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor |
Elmalılı Hamdi Yazır | Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş). |
Gültekin Onan | Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi! |
Harun Yıldırım | O da bunu bırakdı. Bir de ne görsün: Koşub duran bir yılan (olmuş) dur o! |
Hasan Basri Çantay | Bunun üzerine (Mûsâ) onu (yere) bıraktı; bir de ne görsün, o bir yılan (olmuş), hızla hareket ediyor! |
Hayrat Neşriyat | O da bıraktı. Bir de ne görsün; o, hemen koşan bir yılan oluvermiş. |
İbni Kesir | Değneği yere attığında, birden bire o değnek hareket eden bir yılan oldu. |
İlyas Yorulmaz | Böylece, o da onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş). |
İnsan Dergisi | Bunun üzerine, Musa onu yere attı. Bir de ne görsün, asa bir yılan olmuş, kıvrıla kıvrıla akıp gidiyor! |
Kadri Çelik | Bunun üzerine, (Musa), onu yere attı; bir de ne görsün! hızla akan bir yılan oluvermişti o! |
Mahmut Kısa | Bıraktı onu, bir de baktı ki bir yılan olmuş, koşup durmada. |
Muhammed Esed | Bunun üzerine (Musa) onu yere bıraktı. Bir de ne görsün: o değnek bir yılan türü... hızla akıyor... |
Mustafa İslamoğlu | Hemen bırakıverdi, o derhal koşar bir yılan kesildi. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onu hemen yere attı. Bir de baktı ki, hızla sürünen bir yılan oluvermiş! |
Ömer Öngüt | Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluvermişti. |
Şaban Piriş | Onu yere attı, bir de ne görsün, koşan bir yılan oluverdi! |
Sadık Türkmen | Musa değneği yere atıverdi. Birde ne görsün! Ansızın sürünen bir yılan oluvermiş! |
Seyyid Kutub | Hemen bıraktı. Bir de ne görsün: Hızla kıvrılıp sürünen, kocaman bir yılan oldu! |
Suat Yıldırım | (Mûsâ) attı, bir de ne görsün o, koşan kocaman bir yılan! |
Süleyman Ateş | Böylece, o da onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş). |
Süleymaniye Vakfı | Hemen attı. Bir de ne görsün, değnek yılana dönüşmüş, koşuyor. |
Tefhim-ul Kuran | Musa onu attı; o da yılan oldu, yürüdü. |
Ümit Şimşek | O da onu attı. Bir de ne görsün, bir yılan olmuş o, koşuyor... |
Yaşar Nuri Öztürk | O da onu attı. (Bir de ne görsün,) o hemen debelenen (küçük ve hızlı) bir yılan (oluvermiş). |
Sureler
Sayfa 312
Mushaf
Mushaf
Tâ-Hâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi 19. Ayet
Önceki
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 21. Ayet
Sonraki
Sonraki