Tâ-Hâ Suresi 113. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Tâ-Hâ Suresi 135 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 45. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 312 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَاهُ قُرْاٰناً عَرَبِياًّ وَصَرَّفْنَا ف۪يهِ مِنَ الْوَع۪يدِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ اَوْ يُحْدِثُ لَهُمْ ذِكْراً
Sureler
Mushaf
Sayfa 312
Sayfa 312
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi
Tâ-Hâ Suresi
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 112. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 112. Ayet
Sonraki
Tâ-Hâ Suresi 114. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 114. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İşte böylece biz sana, bu Kur'ân'ı Arap diliyle ifade edilmiş şekilde indirdik ve O'nda her türden uyarıyı tekrar tekrar apaçık dile getirdik ki, insanlar yollarını bizim kitabımızla bulsunlar diye, yahut bu kitap ve içindeki tehditler, onlarda yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirmesi için. |
Abdullah Parlıyan | (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar. |
Adem Uğur | İşte böylece O'nu Arapça bir Kur'ân olarak inzâl ettik; Onun içinde tehditkâr haberleri, sonları, türlü türlü açıkladık. . . Umulur ki korunurlar (arınırlar) yahut (Kur'ân) onlara bir öğüt olur. |
Ahmed Hulusi | İşte böyle uyarılar yapmak için biz Kur’ân’ı bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, açık, edebî, Arapça, okunan bir kitap olarak indirdik. Onda ikazları çok yönlü açıkladık. Umulur ki Allah’a sığınmalarına, emirlerine yapışmalarına, günahlardan arınıp azaptan korunmalarına, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmalarına, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmalarına yahut onlarda ibret ve uyanış doğurmasına vesile olur. |
Ahmet Tekin | İşte onu böyle Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri çeşitli şekillerde açıkladık. Umulur ki sakınırlar ya da bu onlara bir ibret verir. |
Ahmet Varol | Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. |
Ali Bulaç | İşte böylece biz, onu Arabca bir KUR’AN olarak indirdik. Onda tehdidlerden nice türlüsünü tekrar tekrar beyan ettik ki, belki sakınır ve takva yolunu tutarlar; yahud o (Kur’an’daki nasihat ve tehditler), onlara bir ibret ve uyanış verir. |
Ali Fikri Yavuz | Görüldüğü gibi, Biz bu Kitabı Arapça bir Kur’ân olarak indiriyor ve onda tehdit ve uyarılarımızı çeşitli yönleriyle, farklı açılardan ve farklı üslûplarla serdediyoruz. Ta ki, Bize karşı kalbleri saygıyla dolsun, itaatsizlikten sakınsın ve böylece azabımızdan korunsun ve ta ki bu Kur’ân, onlar için her defasında ayrı bir ikaz ve uyarma dersi olsun. |
Ali Ünal | Biz, onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik. Onda uyarıları ayrıntılı olarak açıkladık ki, belki saygılı olurlar, yahut onlara bir hatırlatma yapar. [319] |
Bayraktar Bayraklı | iste Kuran'i, akrabca okunmak uzere indirdik, onda tehditleri turlu turlu acikladik ki belki sakinirlar yahut onlara ibret verir. |
Bekir Sadak | İşte böylece onu, Arapça Kur'ân olarak indirdik ve tehdîdden (bölümleri ve belgeleri) değişik tekrarlarla açıkladık; ola ki Allah'tan korkup fenalıklardan sakınırlar veya O, onlara yeni bir hatırlama ve idrâk uyanıklığı sağlar. |
Celal Yıldırım | İşte böylece biz onu (insanlar anlasın diye) Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar ve kendilerine bir ibret ve uyanış olsun diye onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık. |
Cemal Külünkoğlu | İşte böylece biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık. |
Diyanet İşleri | İşte Kuran'ı, Arapça okunmak üzere indirdik, onda tehditleri türlü türlü açıkladık ki belki sakınırlar yahut onlara ibret verir. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar. |
Diyanet Vakfı | Biz, böylece onu Arapça bir Kuran olarak indirdik. Erdemli davranırlar veya onlar için bir öğüt olur diye onda geleceğin haberlerini çeşitli biçimlerde açıkladık. |
Edip Yüksel | İşte böylece biz onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik. Onda tehditlerden nice türlüsünü tekrar tekrar açıkladık ki belki sakınırlar, yahut onlara bir ibret ve uyanış verir. |
Elmalılı ( Sade ) | İşte böylece Biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü şekillerde tekrarladık ki, belki korunur takva yolunu tutarlar ya da o onlarda bir düşünme, ibret alma meydana getirir. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ve işte onu böyle Arabî bir Kur'an olarak indirdik ve bunda vaîydden türlü şekilde tekrar yaptık, ki belki korunur takvâ yolunu tutarlar, yahud da o, onlara bir zikr ihdas eyler |
Elmalılı Hamdi Yazır | Böylece biz onu, Arapça bir Kuran olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. |
Gültekin Onan | Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar korunurlar; yahut da o kendileri için bir ibret ortaya koyar. |
Harun Yıldırım | Biz onu böylece Arabca bir Kur'an olarak indirdik, onda tehdîdlerden (nicesini) tekrar tekrar açıkladık. Olur ki (meaasîden) korunurlar, yahud o, kendilerinde yeni bir haatıra ve ibret canlandırır. |
Hasan Basri Çantay | İşte böylece onu, Arabca bir Kur’ân olarak indirdik ve onda (yaptığımız)tehdidleri türlü şekillerde açıkladık. Tâ ki onlar (günahlardan) sakınsınlar, ya da (o Kur’ân), onlar için (ders alacakları) bir ibret meydana getirsin. |
Hayrat Neşriyat | Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret verir diye tehditleri açıkladık. |
İbni Kesir | İşte böylece Kur'an'ı sana Arapça okunuşla biz indirdik. Bu Kur'an'ın içerisinde, insana vaat edilen karşılıkların hepsini kullandık (anlattık) ki, korunurlar veya onlarda öğüt alma kabiliyeti meydana gelir. |
İlyas Yorulmaz | Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar veya onlar için bir hatırlama (uyanış) icat eder. |
İnsan Dergisi | Ey insanoğlu! İşte böylece Biz bu kitabı Arapça okunup anlaşılabilen ve hayatın her cephesini kuşatan, insanın bulunduğu her yerde sürekli okunup gündeme getirilmesi gereken bir Kur'an olarak gönderdik ve içerisinde her türden uyarıyı tekrar tekrar ele alıp açıkladık. Ki, önce Kur'an'ın ilk muhatabı olan Arap toplumu, daha sonra da tüm insanlar iyiliklere, güzelliklere yönelip kötülüklerden sakınsınlar yahut bu ibret verici ayetler onların en azından gaflet uykusundan uyanmalarını, öğüt alıp düşünmelerini sağlasın. Şu halde, İslâm davetçilerine bir görev düşüyor: Kur'an'ı kendi dillerine tercüme edip halkı aydınlatarak, Arapça bilmeyen toplumların da bu evrensel mesajı anlamasını sağlamak. |
Kadri Çelik | İşte böylece bu (vahyi mesajı) Biz sana Arap diliyle (ifade edilmiş) bir hitabe olarak indirdik; ve onda her türden uyarıyı apaçık dile getirdik ki, insanlar Bize karşı sorumluluk bilinci taşısınlar; yahut bu (kitap) onlarda yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirsin. |
Mahmut Kısa | İşte biz, belki çekinirler, yahut onlara bir öğüt olur, bir ibret verir diye Arapça olan Kur'ân'ı indirdik ve onda, bâzı tehditleri tekrar tekrar söyledik, açıkladık. |
Muhammed Esed | Ve böylece Biz bu (vahyi) Arapça bir hitap olarak indirdik; ve ondaki tüm uyarıları bütün boyutlarıyla ortaya serdik: Belki sorumluluk duyarlar veya (bu mesaj) onları (fıtratlarında zaten) var olanı hatırlatarak yeniden ortaya çıkarır diye. |
Mustafa İslamoğlu | Ve böylece O'nu bir Arabî Kur'an olarak indirdik ve O'nda tehditlerden mükerrer şeyler açıkladık. Belki korunurlar, yahut onlar için bir öğüt vücuda getirmiş olur. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki Allah'tan korkarlar veya o, kendileri için bir hatırlatma olur. |
Ömer Öngüt | -Biz onu işte böyle Arapça Kur’an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret olur diye tehditleri o kitapta açıkladık. |
Şaban Piriş | Işte böylece; onu Arapça Kur’an olarak indirdik ve içindeki uyarıları değişik biçimlerde tekrarladık; belki çekinirler ya da bu yöntem onları bir bilgi/ilim edinmeye sevkeder. |
Sadık Türkmen | Biz bu Kur'anı böylece sana Arapça bir kitap olarak indirdik. Bu kitapta çeşitli tehditlere yer verdik ki, insanlar kötülüklerden sakınsınlar ya da gönüllerinde uyarıcı bir iz bırakır. |
Seyyid Kutub | İşte böylece bu kitabı Arapça bir Kur’ân olarak indirdik ve onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık. Ta ki insanlar Allah’a karşı gelmekten korunsunlar ve ta ki o, kendilerine bir ibret ve uyanış versin. |
Suat Yıldırım | Biz sana onu böyle Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar. Yahut (Kur'ân,) onlara bir hatırlama yaptırsın. |
Süleyman Ateş | Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. |
Süleymaniye Vakfı | Böylece onu, Arapça kur'ân[*] olarak indirdik. Belki çekinirler ya da bilgi edinirler diye tehditleri onun içine, değişik şekillerde yerleştirdik. |
Tefhim-ul Kuran | İşte böylece onu sana Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ve onda tehditlerimizi çeşitli şekillerde açıkladık-tâ ki Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut bu onlar için bir zikir vesilesi olsun. |
Ümit Şimşek | Biz onu işte böyle, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onun içinde tehditleri türlü ifadelerle sıraladık ki sakınabilsinler, yahut da Kur'an onlara yeni bir hatırlatıcı/hatırlatma sunsun. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz onu böylece arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda (korkulacak) nice tehditleri türlü şekillerde açıkladık ki korkup-sakınırlar, ya da onlar için ibret (alacakları öğüt) olur. |
Sureler
Sayfa 312
Mushaf
Mushaf
Tâ-Hâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi 112. Ayet
Önceki
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 114. Ayet
Sonraki
Sonraki