Tâ-Hâ Suresi 106. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Tâ-Hâ Suresi 135 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 45. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 312 sayfa numarasında yer almaktadır.
فَيَذَرُهَا قَاعاً صَفْصَفاًۙ
Sureler
Mushaf
Sayfa 312
Sayfa 312
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi
Tâ-Hâ Suresi
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 105. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 105. Ayet
Sonraki
Tâ-Hâ Suresi 107. Ayet
Tâ-Hâ Suresi 107. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yeryüzünü dümdüz bir hale getirecek. |
Abdullah Parlıyan | Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır. |
Adem Uğur | "Onların yerlerini boş, dümdüz hâlde bırakır. " |
Ahmed Hulusi | 'Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacak.' |
Ahmet Tekin | Yerlerini dümdüz, çırılçıplak halde [6] bırakacaktır.' |
Ahmet Varol | "Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır." |
Ali Bulaç | Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak. |
Ali Fikri Yavuz | “Neticede yeryüzünü terkedilmiş bir düzlüğe çevirecek.” |
Ali Ünal | “Böylece yerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.” |
Bayraktar Bayraklı | (105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman'in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.» |
Bekir Sadak | (105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin. |
Celal Yıldırım | (105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin. |
Cemal Külünkoğlu | “Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan hâlinde bırakacaktır.” |
Diyanet İşleri | (105-108) Sana dağları sorarlar; de ki: 'Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin.' |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır. |
Diyanet Vakfı | 'Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.' |
Edip Yüksel | «Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak.» |
Elmalılı ( Sade ) | Yerlerini dümdüz bomboş bir halde bırakacak: |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Yerlerini düpedüz bomboş bırakacak |
Elmalılı Hamdi Yazır | "Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır." |
Gültekin Onan | Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır. |
Harun Yıldırım | «(Savuracak) da yerlerini dümdüz bir toprak haalinde bırakacak». |
Hasan Basri Çantay | 'Onları(n yerlerini) dümdüz, bomboş bir hâlde bırakacak!' |
Hayrat Neşriyat | Yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek. |
İbni Kesir | Yer yüzünü kuru ve çıplak bıraktığında. |
İlyas Yorulmaz | “Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır.” |
İnsan Dergisi | Sana, Kıyamet Gününde dağların ne olacağını soruyorlar. Onlara de ki: "Rabb'im o gün onları un ufak edip savuracaktır!" |
Kadri Çelik | yeri dümdüz ve çıplak bir hale getirecek, |
Mahmut Kısa | Yeryüzünü dümdüz bir hâle getirir. |
Muhammed Esed | ve arzı çırılçıplak, kupkuru bir düzlük olarak bırakacak; |
Mustafa İslamoğlu | «Artık onları dümdüz, bomboş bir halde bırakacaktır.» |
Ömer Nasuhi Bilmen | “Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır. ” |
Ömer Öngüt | Yerlerini de dümdüz, kuru bir toprak haline getirecektir. |
Şaban Piriş | Yerlerini dümdüz (edip) boş bırakacaktır. |
Sadık Türkmen | Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürür. |
Seyyid Kutub | (105-106) Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: "Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak." |
Suat Yıldırım | Yerlerini boş, dümdüz bırakacaktır. |
Süleyman Ateş | «Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır.» |
Süleymaniye Vakfı | Yerlerini de aynı seviyede dümdüz bırakacaktır. |
Tefhim-ul Kuran | Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacak. |
Ümit Şimşek | "Yerlerini bomboş, dümdüz bırakacaktır." |
Yaşar Nuri Öztürk | Yerlerini dümdüz-bomboş bırakacaktır. |
Sureler
Sayfa 312
Mushaf
Mushaf
Tâ-Hâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Tâ-Hâ Suresi 105. Ayet
Önceki
Önceki
Tâ-Hâ Suresi 107. Ayet
Sonraki
Sonraki