Şûrâ Suresi 39. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Şûrâ Suresi 53 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 62. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 483 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَالَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَهُمُ الْبَغْيُ هُمْ يَنْتَصِرُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 483
Sayfa 483
İlgili Sure
Şûrâ Suresi
Şûrâ Suresi
Önceki
Şûrâ Suresi 38. Ayet
Şûrâ Suresi 38. Ayet
Sonraki
Şûrâ Suresi 40. Ayet
Şûrâ Suresi 40. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve bir zulme uğradıkları zaman, birbirlerine yardım ederek karşı dururlar. |
Abdullah Parlıyan | Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar. |
Adem Uğur | Onlar ki, zorbalıkla karşılaştıklarında birlikte mücadele ederek galip gelirler! |
Ahmed Hulusi | İman edenler, bir haksızlığa, bir saldırıya, bir baskıya ve zulme uğradıkları zaman, zâlimlere, saldırganlara ve baskı yapanlara yardımlaşarak hadlerini bildirenlerdir. |
Ahmet Tekin | Bir tecavüze uğradıklarında birlikte karşı koyarlar. |
Ahmet Varol | Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır. |
Ali Bulaç | O kimselerdir ki, kendi haklarına tecavüz vaki olduğu zaman, onlar yardımlaşırlar (ve intikam alırlar, haklarını yerine getirirler). |
Ali Fikri Yavuz | Onlar, (fert veya toplum olarak) bir tecavüze maruz kaldıklarında yardımlaşır (ve tecavüzü birlikte savarlar). |
Ali Ünal | Kendilerine bir haksızlık yapıldığında yardımlaşarak üstesinden gelirler. |
Bayraktar Bayraklı | Bir haksizliga ugradiklarinda, ustun gelmek icin aralarinda yardimlasirlar. |
Bekir Sadak | Ve zulme, hakları tecâvüze uğradıkları zaman, yardımlaşıp kendilerini savunanlar içindir. |
Celal Yıldırım | Onlar, bir haksızlığa, zorbalığa uğradıkları zaman, birlik olup karşı koyarlar (zulme boyun eğmezler). |
Cemal Külünkoğlu | (36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir. |
Diyanet İşleri | Bir haksızlığa uğradıklarında, üstün gelmek için aralarında yardımlaşırlar. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar. |
Diyanet Vakfı | Haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunurlar. |
Edip Yüksel | Onlar, bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman birbirleriyle yardımlaşırlar. |
Elmalılı ( Sade ) | Kendilerine bir saldırı olduğu vakit birbirleriyle yardımlaşır, öçlerini alırlar. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ve onlar ki kendilerine bağy (haklarına tecavüz) vaki' olduğu vakıt yardımlaşır onlar öcünü alırlar |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır. |
Gültekin Onan | Onlar ki, haklarına tecavüz edildiği zaman yardımlaşarak karşı koyarlar. |
Harun Yıldırım | (36-37-38-39) Size verilen şey dünyâ hayaatının (geçici birer) fâidesidir. Allah indinde olan (sevab) ise daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu sevablar) îman edib de ancak Rablerine güvenib dayanmakda, büyük günâhlardan ve faahiş kötülüklerden kaçınmakda, öfkelendikleri zaman bizzat (kusurları) örtmekde (bağışlamakda) olanlara, Rablerinin (tevhîd ve ibâdete âid da'vetine) icabet edenlere, namaz (ların) ı dosdoğru kılanlara — ki bunların işleri aralarında müşavere (ile) dir—, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allaha tâat uğrunda) harcamakda bulunanlara, kendilerine tağallüb ve zulüm vaaki olduğu zaman elbirlik (mazluma) yardım eyleyenlere mahsusdur. |
Hasan Basri Çantay | Ve kendilerine zulüm vâki' olduğu zaman, onlar yardımlaş(arak intikamlarını al)an kimselerdir. |
Hayrat Neşriyat | Onlar ki; kendilerine zulüm vaki olunca yardımlaşırlar. |
İbni Kesir | Onlardan birine bir zorbalık isabet ederse, onlar kendi aralarında yardımlaşırlar. |
İlyas Yorulmaz | Ve hakları çiğnendiği zaman, birlik olup karşı koyarlar. |
İnsan Dergisi | Onlar, bir haksızlığa uğradıkları zaman, kendilerini kahramanca savunan vezalime karşı durarak daima mazlumun yanında yer alanlardır. |
Kadri Çelik | ve bir zorbalık ile karşılaştıkları zaman kendilerini savunanlar (için). |
Mahmut Kısa | Ve bir zulme uğradıkları zaman haddi aşmaksızın birbirlerine yardım ederek karşı duranlara. |
Muhammed Esed | yine onlar, haksız bir saldırıya muhatap olduklarında meşru müdaafa için dayanışma sergilerler. |
Mustafa İslamoğlu | Ve o kimse için ki onlara bir zulüm isabet ettiği zaman onlar yardımlaşmakta bulunurlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman birbirine yardım ederler. |
Ömer Öngüt | Haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyarlar. |
Şaban Piriş | Bir zulüm ve haksızlık kendilerine gelip çattığında; yardımlaşarak/birbirlerine arka çıkarak karşı koyanlardır! |
Sadık Türkmen | Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman, yardımlaşarak kendilerini savunurlar. |
Seyyid Kutub | Onlar zulme uğradıklarında yardımlaşıp haklarını alırlar. |
Suat Yıldırım | Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman kendilerini savunurlar. |
Süleyman Ateş | Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır. |
Süleymaniye Vakfı | Onlar, kendilerine bir saldırı olduğunda birbirleriyle yardımlaşırlar. |
Tefhim-ul Kuran | Onların hakkına tecavüz edildiği zaman hep birlikte yardımlaşarak haklarını alırlar. |
Ümit Şimşek | Kendilerine zulüm ve haksızlık gelip çattığında, yardımlaşırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve onlar haklarına tecavüz edildiği zaman birbirleriyle yardımlaşırlar. |
Sureler
Sayfa 483
Mushaf
Mushaf
Şûrâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Şûrâ Suresi 38. Ayet
Önceki
Önceki
Şûrâ Suresi 40. Ayet
Sonraki
Sonraki