Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 550
6. Andolsun ki onlarda, size, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlara, güzel bir örnek var ve kim, yüz çevirirse bilsin ki Allah, şüphe yok ki müstağnîdir, hamde lâyık olan odur.
7. Umulur ki Allah, sizinle, düşmanlık ettiklerinizin arasına yakında bir sevgi de verir ve Allah'ın gücü yeter ve Allah, suçları örter, rahîmdir.
8. Allah, din husûsunda sizinle savaşmayan ve sizi, ülkenizden çıkarmayanlara iyilik etmenizi, onlara karşı insafla, adâletle muâmelede bulunmanızı nehyetmez; şüphe yok ki Allah, adâletle muâmele edenleri sever.
9. Allah, ancak din uğrunda sizinle savaşanlara ve sizi ülkenizden çıkaranlara ve çıkmanız için onlara yardımda bulunanlara dost olmanızı nehy etmektedir ve kimler, onları severse onlardır gerçekten de zâlimlerin ta kendileri.
10. Ey inananlar, size yurtlarından göçmüş olan îman sâhibi kadınlar geldi mi onları sınayın artık, Allah, onların inançlarını daha iyi bilir; siz de onların inanmış olduklarını bilince onları gerisin geriye kâfirlere göndermeyin; ne onlar, kâfirlere helâldir, ne kâfirler, onlara helâl ve onlara, kocalarının vereceği nikâh parasını verin ve nikâh paralarını verdikten sonra onları, kendinize nikâhlamanızda da bir vebal yoktur size; kâfir kadınlarıysa nikâhlamayın, nikâhınızın altında tutmayın onları ve sarfettiklerinizi isteyin ve kâfirler de, size gelen inanmış kadınlara sarfettiklerini istesinler; işte budur size Allah'ın hükmü, o hükmeder aranızda ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
11. Ve eşlerinizin nikâh paralarından bir miktârı, onlar gider de, elinizden çıkarsa nöbet size gelince, kâfir kadınlarından inanıp size göçen bulununca eşleri gitmiş olanlara, ettikleri masraf kadar para verin ve çekinin o Allah'tan ki siz, ona inanmışsınız.