Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 148
147. Seni yalanlarlarsa hemen de ki: Rabbiniz geniş, engin bir rahmete sâhiptir, fakat azâbını da suçlu kavimden reddetmeye imkân yok.
148. Şirk koşanlar diyecekler ki: Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız; hiçbir şeyi de harâm saymazdık. İşte onlardan önce gelenler de peygamberleri böyle yalanladılar da sonucu azâbımızı tattılar. De ki: Bu hususta bir bilginiz varsa hemen bildirin bize. Fakat siz, ancak zannınıza uyuyorsunuz ve ancak yalan söylüyorsunuz.
149. De ki: O halde reddedilemeyecek kesin delil, ancak Allah'ındır, elbette dileseydi hepinizi de doğru yola sevk ederdi.
150. De ki: Allah'ın, şunu harâm ettiğine tanıklık eden şahitlerinizi getirin bakalım. Fakat gelirler de tanıklık ederlerse sen, onlarla berâber tanıklık etme ve putları, Rableriyle bir tutup âhirete inanmayarak âyetlerimizi yalanlayanların dileklerine uyma.
151. De ki: Gelin de Rabbiniz, size neleri harâm etti, ben okuyup anlatayım: Sakın ona hiçbir şeyi eş ve ortak saymayın, ananıza, babanıza karşı iyilikte bulunun ve yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizi de ancak biz rızıklandırırız, onları da ve açığa çıkan kötülüklere de yaklaşmayın, gizli kalan kötülüklere de ve hiçbir cana kıymayın, çünkü Allah, haklı olmadıkça harâm etmiştir bunu. İşte aklınızı başınıza alasınız diye size bunları emretmiştir o.