Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 382
56. Kavminin cevâbı, Lût'u ve soyunu şehrinizden çıkarın, hiç şüphe yok ki onlar, temizliğe pek düşkün bir topluluk sözünden başka bir söz değildi.
57. Derken, onu ve âilesini kurtardık, ancak karısını kurtarmadık, onun, geri kalanlarla kalmasını takdîr etmiştik.
58. Ve onlara öylesine bir yağmur yağdırdık ki, korkutulanlara yağan yağmur, ne de kötü yağmurdur.
59. De ki: Hamd Allah'a ve esenlik, seçtiği kullarına; Allah mı daha hayırlıdır, ona şirk koştukları şeyler mi?
60. Gökleri ve yeryüzünü yaratan ve size gökten yağmur yağdıran mı hayırlı? Biz, o yağmurla, ağacını bile bitiremiyeceğiniz nice güzelim bahçelerdeki nebatları bitirmedeyiz; Allah'la berâber bir başka mâbut var mı? Hayır, siz, yoldan sapmış kişilersiniz.
61. Yoksa yeryüzünü, karâr edilecek bir sâha olarak yaratan ve yerin üstünden ırmaklar akıtan ve orada sağlam dağlar halkeden ve iki denizin arasına bir sınır çeken mi hayırlı? Allah'la berâber bir başka mâbut var mı? Hayır, onların çoğu bilmez.
62. Yoksa darda kalana, duâ ettiği zaman icâbet eden ve kötülüğü gideren ve sizi, yeryüzüne sâhip kılan mı hayırlı? Allah'la berâber bir başka mâbut var mı? Ne de az düşünmedesiniz.
63. Yoksa karanın ve denizin karanlıklarında sizi doğru yola sevkeden ve rahmetinden önce müjde olarak rüzgârları yollayan mı hayırlı? Allah'la berâber bir başka mâbut var mı? Yücedir, münezzehtir Allah, onların şirk koştuklarından.