Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 111
18. Yahûdiler ve Nasrânîler, biz Allah'ın oğullarıyız ve sevgilileriyiz dediler. De ki: Öyleyse neden günahlarınızdan dolayı size azâp ediyor? Hayır, siz, ancak onun yarattığı insanlardansınız; o, dilediğini yarlıgar, dilediğine azâp eder ve Allah'ındır göklerin, yeryüzünün ve ikisinin arasında bulunanların saltanatı ve her iş, ona aittir.
19. Ey kitap ehli, bize ne bir müjdeci geldi, ne bir korkutucu dememeniz için peygamberlerin arasının kesildiği bir devirde size, her şeyi açıklayan Peygamberimiz geldi. İşte size şüphesiz olarak bir müjdeci, bir korkutucu geldi ve Allah'ın, her şeye gücü yeter.
20. Hatırla o zamanı ki Mûsâ, kavmine, ey kavmim demişti, anın Allah'ın size verdiği nîmeti ki içinizden peygamberler gönderdi ve padişahlar çıkardı ve size, âlemlerde, hiçbir kimseye vermediğini verdi.
21. Ey kavmim, Allah'ın size vermeyi takdîr ettiği kutlu yere girin ve gerisin-geriye dönmeyin, yoksa ziyankâr olursunuz, ancak ziyana dönersiniz.
22. Onlarsa yâ Mûsâ demişlerdi, orada zorlu erler var, onlar orada oldukça biz, kesin olarak giremeyiz, ama oradan çıkarlarsa gireriz.
23. İçlerinden, korkan ve Allah tarafından nîmetlere mazhar olmuş bulunan iki kişi, kapıdan girip saldırın üstlerine demişti; oraya girerseniz şüphe yok ki üst olursunuz siz ve ancak Allah'a dayanın inanmışsanız.