Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 556
1. Tenzîh eder Allah'ı, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, onundur saltanat ve tedbîr ve onadır hamd ve onun, her şeye gücü yeter.
2. O, öyle bir mâbuttur ki sizi yaratmıştır da sizden kâfir olan da vardır, inanan da ve Allah, ne yapıyorsanız görür.
3. Yaratmıştır gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak ve size sûret vermiştir ve sûretinizi de en güzel bir tarzda meydana getirmiştir ve sonunda da dönülüp gidilecek yer, onun tapısıdır.
4. Bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve bilir neyi gizlerseniz ve neyi açığa vurursanız ve Allah, gönüllerde olanı da bilir.
5. Daha önce kâfir olanların haberi gelmedi mi size? Yaptıkları işin vebâlini tattılar ve onlara elemli bir azap var.
6. Bu da, peygamberlerinin, apaçık delillerle onlara geldikleri halde onların, bir insan mı bize doğru yolu gösterecek deyip de kâfir olmalarından ve yüz çevirmelerindendir ve Allah da onlardan müstağnî olduğunu göstermiştir ve Allah, müstağnîdir ve hamde lâyık, odur.
7. Kâfir olanlar, sanırlar ki öldükten sonra dirilmeyecekler kesin olarak; de ki: Evet ve Rabbime andolsun ki elbette dirileceksiniz, sonra da ne yaptıysanız size haber verilecek ve bu, Allah'a pek kolaydır.
8. Artık inanın Allah'a ve Peygamberine ve indirdiğimiz nûra ve Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır.
9. O gün, sizi toplantı günü için bir araya getirecektir ve bugün, aldananın, aldatanın, kâr ve ziyan edenin meydana çıkacağı gündür ve kim inanırsa Allah'a ve iyi işlerde bulunursa onun kötülüklerini örter ve kıyılarından ırmaklar akan cennetlere, ebedî kalmak üzere sokar onu; bu, pek büyük bir kurtuluş, kutluluk ve murâda eriştir.