Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 235
118. Rabbin dileseydi insanları bir tek ümmet haline getirirdi, fakat onlar, aykırılığa düşmekten bir türlü kurtulamazlar.
119. Ancak Rabbinin merhamet ettiği kimseler müstesnâ ve zâten de bunun için halketmiştir onları ve Rabbinin sözü de tamamıyla yerine gelmiştir: Andolsun ki cehennemi, cinlerin ve insanların bir kısmıyla dolduracağım.
120. Peygamberlere âit haberlerin hepsinden, gönlünü yatıştıracak olanlarını, sana hikâye ediyoruz ve bu kıssalarda, sana gerçek haberler, inananlara da öğüt ve ibret var.
121. İnanmayanlara de ki: Gücünüzün yettiğini yapın, şüphe yok ki biz de yapmadayız.
122. Ve bekleyin, şüphe yok ki biz de beklemedeyiz.
123. Ve göklerle yeryüzünde gaibe âit olan, bilinmeyen her şey, Allah'ındır ve bütün işler, dönüp ona varır, artık ona kulluk et ve ona dayan. Rabbin, yaptığınız şeylerden gafil değildir.
1. Elif lâm râ. Bunlar, her şeyi apaçık bildiren kitabın âyetleridir.
2. Onu, akıl edesiniz diye Arapça olarak Kur'ân'da indirdik.
3. Sana bu Kur'ân'ı vahyederek kıssaların en güzelini hikâye edeceğiz ve bundan önce sen elbette onu bilmeyenlerdendin.
4. Bir zaman Yûsuf, babasına babacığım demişti, ben onbir yıldızla güneşi ve ayı gördüm, bir de baktım ki onlar, bana secde ediyorlar.