Mü'minûn Suresi 50. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Mü'minûn Suresi 118 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 74. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 342 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَجَعَلْنَا ابْنَ مَرْيَمَ وَاُمَّهُٓ اٰيَةً وَاٰوَيْنَاهُمَٓا اِلٰى رَبْوَةٍ ذَاتِ قَرَارٍ وَمَع۪ينٍ۟
Sureler
Mushaf
Sayfa 342
Sayfa 342
İlgili Sure
Mü'minûn Suresi
Mü'minûn Suresi
Önceki
Mü'minûn Suresi 49. Ayet
Mü'minûn Suresi 49. Ayet
Sonraki
Mü'minûn Suresi 51. Ayet
Mü'minûn Suresi 51. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Meryem'in oğlunu ve annesini de kudretimize bir alamet kıldık ve o ikisini, pınarlı düz bir tepe olan, Beyti Makdis civarında barındırdık veya pınarların bulunduğu güzel cennetlerdeki makamlarına eriştirdik. |
Abdullah Parlıyan | Meryem oğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirdik. |
Adem Uğur | Meryemoğlu'nu ve anasını bir mucize kıldık. . . Ve o ikisini akarsuyu olan yüksek bir yere yerleştirdik. |
Ahmed Hulusi | Meryem’in oğlunu, Îsâ’yı ve annesini de sınırsız kudretimizi gösteren bir mûcize olarak ortaya koyduk. Onları yerleşmeye elverişli akarsuyu bulunan bir tepeye, yaylaya yerleştirdik. |
Ahmet Tekin | Meryem oğlunu ve annesini de bir ayet kıldık ve onları oturmaya uygun ve çeşmeli bir tepeye yerleştirdik. |
Ahmet Varol | Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik. |
Ali Bulaç | Meryem’in oğlu İsa’yı da annesiyle (kudretimize delâlet eden) bir alâmet kıldık; (çünkü onu babasız yarattık, annesine bir insan dokunmamıştı). İkisini düz ve suyu bulunan yüksek bir yerde barındırdık. |
Ali Fikri Yavuz | Meryem’in Oğlu’nu ve annesini, (Rubûbiyet ve kudretimizin) delili bir mucize kıldık ve kaynak suyu bulunan, güvenli, yüksekçe bir yerde (bir süreliğine) barınmaya aldık. |
Ali Ünal | Meryem oğlunu ve annesini de bir ders kıldık; onları yerleşmeye elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirdik. [356] |
Bayraktar Bayraklı | Meryem oglunu da, annesini de mucize kildik. Her ikisini de, pinari bulunan, oturmaya elverisli yuksek bir yere yerlestirdik. * |
Bekir Sadak | Meryem'in oğlu ile onun anasını da bir mu'cize olarak sunduk. Onları yüksekçe pınarı olan düz, oturmaya elverişli bir tepeye yerleştirip barındırdık. |
Celal Yıldırım | Meryem'in oğlunu (İsa'yı) da annesiyle büyük bir mucize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik. |
Cemal Külünkoğlu | Meryem oğlu İsa’yı ve annesini büyük bir mucize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik. |
Diyanet İşleri | Meryem oğlunu da, annesini de mucize kıldık. Her ikisini de, pınarı bulunan, oturmaya elverişli yüksek bir yere yerleştirdik. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Meryem oğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirdik. |
Diyanet Vakfı | Meryem oğlunu ve annesini bir işaret kıldık, ve onları yerleşmeye elverişli ve pınarı olan bir tepede barındırdık. |
Edip Yüksel | Meryemoğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, sulu bir tepeye yerleştirdik. |
Elmalılı ( Sade ) | Meryem oğlunu ve annesini bir mucize kıldık ve ikisini oturaklı ve temiz sulu bir tepede barındırdık. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | İbni Meryemi de anasiyle bir âyet kıldık ve ikisini bir oturaklı ve temiz sulu bir tepeye barındırdık |
Elmalılı Hamdi Yazır | Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik. |
Gültekin Onan | Meryem oğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirdik. |
Harun Yıldırım | Meryemin oğlunu da, anasını da (kudretimize) bir âyet (ibret) kıldık. Onları düz (ya'ni oturmıya yarar) ve akar suya mâlik bir tepede barındırdık. |
Hasan Basri Çantay | Meryemoğlunu (Îsâ’yı) da, annesini de bir mu'cize kıldık ve onları barınmaya elverişli ve suyu akan bir tepeye yerleştirdik. |
Hayrat Neşriyat | Biz; Meryem'in oğlunu da, annesini de bir ayet kıldık. Her ikisini de sulak, oturmaya elverişli yüksek bir yere yerleştirdik. |
İbni Kesir | Bu sizin inancınız ve yaşadığınız kurallar, bütün zamanlar içinde sizi tek bir ümmet (topluluk) yapmıştır. Ben sizin Rabbinizim, yalnızca benden sakınıp korunun. |
İlyas Yorulmaz | Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akarsuyu olan bir tepede yerleştirdik. |
İnsan Dergisi | Ve ayrıca, küçücük bir çocukken İsa'yı ve annesi Meryem'i de sınırsız kudret ve merhametimizi gözler önüne seren birer mucize kıldık ve her ikisini de zalimlerden korumak üzere, gözlerden uzak bir yerde, pınarların kaynadığı, oturmaya elverişli yemyeşil ve bir yaylada barındırdık. Bütün Peygamberler hep aynı gerçeği dile getirmiş, aynı mesajı sunmuşlardı. Çünkü Biz hepsine aynı şekilde seslenmiştik: |
Kadri Çelik | Ve (Musa'yı nasıl onurlandırdıysak) Meryem oğlunu ve anasını da (rahmetimiz için) bir sembol kıldık: Ve o'nların her ikisini de ebedi esenliğin, berrak çeşmelerin bulunduğu yüce bir makama eriştirdik. |
Mahmut Kısa | Ve Meryemoğlunu ve anasını kudretimize birer delil olarak yaratmış, onları düz, otlak ve sulak bir tepede barındırmıştık. |
Muhammed Esed | Yine (aynı amaçla) Meryem oğlunu ve annesini de birer simge kıldık; ve o ikisini kalıcı bir güzelliğin görkemli makamına ve esenliğin bereketli kaynağına yerleştirdik. |
Mustafa İslamoğlu | Ve Meryem'in oğlunu ve anasını bir harika kıldık ve ikisini bir oturaklı ve akar sulu yüksek bir mekanda barındırdık. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Meryem oğlunu ve annesini bir âyet (mucize) kıldık. Her ikisini de yerleşmeye elverişli, suyu bulunan, yüksek bir yere yerleştirdik. |
Ömer Öngüt | Meryem’in oğlunu da, annesini de bir belge kıldık. O; İkisini akar sulu, yüksek ve meskun bir yere yerleştirdik. |
Şaban Piriş | Meryem’in oğlu (İsa’yı) ve annesini de bir ayet/gösterge/işâret kıldık. İkisini oturmaya uygun, temiz ve sulu bir tepeye yerleştirdik! |
Sadık Türkmen | Meryemoğlu İsa ile annesini gücümüzün bir kanıtı olarak ortaya çıkardık. Onları yaşamaya elverişli ve akarsulu bir tepeye yerleştirdik. |
Seyyid Kutub | Meryem’in oğlunu ve annesini birer ibret vesilesi kıldık ve onları pınarları akan ve yerleşmeye elverişli yüksekçe bir yere yerleştirdik. |
Suat Yıldırım | Meryem oğlunu ve annesini bir mu'cize kıldık ve onları oturmaya uygun, çeşmeli bir tepeye yerleştirdik. |
Süleyman Ateş | Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik. |
Süleymaniye Vakfı | Meryemoğlu’nu ve annesini birer belge yaptık. Oturmaya elverişli olan ve gözesi bulunan bir tümseğe yerleştirdik. |
Tefhim-ul Kuran | Meryem oğlu ile annesini de bir âyet yaptık ve kalınabilecek sulak bir tepede barındırdık. |
Ümit Şimşek | Meryem'in oğluyla annesini birer ayet kıldık ve onları oturmaya uygun pınarlı bir tepeye yerleştirdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz Meryem'in oğlunu ve annesini de (insanlar için) bir ayet kıldık ve ikisini (oturmaya elverişli) düz ve akar suyu olan bir tepeye yerleştirdik. |
Sureler
Sayfa 342
Mushaf
Mushaf
Mü'minûn Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Mü'minûn Suresi 49. Ayet
Önceki
Önceki
Mü'minûn Suresi 51. Ayet
Sonraki
Sonraki