Meâric Suresi 13. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Meâric Suresi 44 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 79. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 568 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَفَص۪يلَتِهِ الَّت۪ي تُـْٔو۪يهِۙ
Sureler
Mushaf
Sayfa 568
Sayfa 568
İlgili Sure
Meâric Suresi
Meâric Suresi
Önceki
Meâric Suresi 12. Ayet
Meâric Suresi 12. Ayet
Sonraki
Meâric Suresi 14. Ayet
Meâric Suresi 14. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ve kendisini koruyup barındıran soyunu sopunu da |
Abdullah Parlıyan | Kendisini koruyup barındıran tüm ailesini |
Adem Uğur | Aralarında yaşadığı tüm yakınlarını; |
Ahmed Hulusi | Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini, aşiretini fidye olarak vermek isteyecek. |
Ahmet Tekin | Kendisini barındıran aşiretini de. |
Ahmet Varol | Ve onu barındıran aşiretini de; |
Ali Bulaç | Kendini barındıran aşiretini, |
Ali Fikri Yavuz | Kendisine kol kanat germiş bütün sülâlesini, |
Ali Ünal | (11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler. Günahkâr, o günün azabından kurtulmak için çocuklarını fidye vermeyi temenni edecek. Eşini ve kardeşini, mensubu olduğu aşiretini, yeryüzündeki herkesi verip sonunda kendini kurtarmak ister. |
Bayraktar Bayraklı | (11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sulalesini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister. |
Bekir Sadak | (11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister. |
Celal Yıldırım | (11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler (fakat birbirlerinden yararlanamayacaklar). Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, eşini ve kardeşini, kendisini himaye etmiş olan bütün akrabalarını ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmak isteyecek. |
Cemal Külünkoğlu | (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın. |
Diyanet İşleri | (11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (11-14) Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın. |
Diyanet Vakfı | Kendisini yetiştiren tüm akrabalarını, |
Edip Yüksel | Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini, |
Elmalılı ( Sade ) | kendisini barındıran fasilesini (kabilesini) |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ve kendini barındıran fasîlesini |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ve onu barındıran aşiretini de; |
Gültekin Onan | Kendisini barındıran aşiretini, |
Harun Yıldırım | kendisini (aralarına katıb) barındırmakda olan soyunu sopunu, |
Hasan Basri Çantay | (12-13) Ve karısını, kardeşini! Ve kendisini barındıran aşîretini! |
Hayrat Neşriyat | Kendisini barındırmış olan sülalesini. |
İbni Kesir | Kendisini koruyup besleyen ailesini. |
İlyas Yorulmaz | Ve onu barındıran aşiretini (soyunun hepsini) de. |
İnsan Dergisi | Yahut kendisini yetiştirip büyüten ana babasını, ailesini, aşiretini, kavmini, |
Kadri Çelik | ve kendisini himaye etmiş bütün akrabalarını, |
Mahmut Kısa | Kendisini barındıran kabîle halkını da. |
Muhammed Esed | kendisine sığınak olmuş bütün yakınlarını; |
Mustafa İslamoğlu | (13-14) Ve kendisini barındıran aşiretini (feda etsin). Ve yeryüzünde kim var ise, cümlesini fidye-i necât olarak versin de (sonra) bu fedakarlığı kendisini kurtarsın. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Kendisini barındırmış sülâlesini. |
Ömer Öngüt | Kendisini barındıran sülâlesini.. |
Şaban Piriş | Ve kendisini barındıran soyunu sopunu/akrabalarını. |
Sadık Türkmen | kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini. |
Seyyid Kutub | (10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister. |
Suat Yıldırım | Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm âilesini, |
Süleyman Ateş | Ve onu barındıran aşiretini (soyunun hepsini) de; |
Süleymaniye Vakfı | kendini koruyan aşiretini, |
Tefhim-ul Kuran | Kendisini barındıran sülâlesini, |
Ümit Şimşek | Kendisini kucaklayıp barındıran ailesini. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve kendisini barındıran aşiretini (soyunu) |
Sureler
Sayfa 568
Mushaf
Mushaf
Meâric Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Meâric Suresi 12. Ayet
Önceki
Önceki
Meâric Suresi 14. Ayet
Sonraki
Sonraki