|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰىۙ Yemîn olsun (karanlığı ile herşeyi) örttüğü zaman, leyl’e (geceye)! |
1 |
|
وَالنَّهَارِ اِذَا تَجَلّٰىۙ Ve açılıp ağardığı zaman, gündüze! |
2 |
|
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ Ve erkeği ve dişiyi yaratana! |
3 |
|
اِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتّٰىۜ (Ki) şübhesiz amel(ler)iniz gerçekten çeşit çeşittir. |
4 |
|
فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ (5-7) Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız! |
5 |
|
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنٰىۙ (5-7) Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız! |
6 |
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرٰىۜ (5-7) Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız! |
7 |
|
وَاَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنٰىۙ (8-10) Ama kim cimrilik eder ve kendini (Allah’ın sevâbına) muhtaç görmezse, ve o en güzel olanı yalanlarsa, onu da en zor olana (Cehenneme) muvaffak kılarız! |
8 |
|
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ (8-10) Ama kim cimrilik eder ve kendini (Allah’ın sevâbına) muhtaç görmezse, ve o en güzel olanı yalanlarsa, onu da en zor olana (Cehenneme) muvaffak kılarız! |
9 |
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرٰىۜ (8-10) Ama kim cimrilik eder ve kendini (Allah’ın sevâbına) muhtaç görmezse, ve o en güzel olanı yalanlarsa, onu da en zor olana (Cehenneme) muvaffak kılarız! |
10 |
|
وَمَا يُغْن۪ي عَنْهُ مَالُـهُٓ اِذَا تَرَدّٰىۜ Hâlbuki aşağıya düştüğü (Cehenneme yuvarlandığı) zaman, malı kendisine fayda vermez! |
11 |
|
اِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدٰىۘ Muhakkak ki bize düşen, elbette doğru yolu göstermektir. |
12 |
|
وَاِنَّ لَنَا لَلْاٰخِرَةَ وَالْاُو۫لٰى Ve şübhesiz ki son da, ilk de (âhiret de, dünya da) gerçekten bizimdir. |
13 |
|
فَاَنْذَرْتُكُمْ نَاراً تَلَظّٰىۚ (Ben) işte sizi, şiddetle alevlenen bir ateşle korkuttum. |
14 |
|
لَا يَصْلٰيهَٓا اِلَّا الْاَشْقٰىۙ (15-16) Ona ancak (peygamberi) yalanlayan ve (îmandan) yüz çeviren o en bedbaht(kâfirler) girer! |
15 |
|
اَلَّذ۪ي كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۜ (15-16) Ona ancak (peygamberi) yalanlayan ve (îmandan) yüz çeviren o en bedbaht(kâfirler) girer! |
16 |
|
وَسَيُجَنَّبُهَا الْاَتْقٰىۙ (17-18) Malını (Allah katında) temizlenmek için veren, (günahlardan) en çok sakınan(mü’minler) ise, ondan uzaklaştırılacaktır. |
17 |
|
اَلَّذ۪ي يُؤْت۪ي مَالَهُ يَتَزَكّٰىۚ (17-18) Malını (Allah katında) temizlenmek için veren, (günahlardan) en çok sakınan(mü’minler) ise, ondan uzaklaştırılacaktır. |
18 |
|
وَمَا لِاَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزٰىۙ Onun yanında (o malını Allah yolunda sarf edenin üzerinde), hiçkimsenin karşılığı verilecek bir ni'meti (bir alacağı) yoktur. |
19 |
|
اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰىۚ (O,) ancak, pek yüce Rabbisinin rızâsını kazanmak için (vermekte)dir. |
20 |
|
وَلَسَوْفَ يَرْضٰى Elbette ileride de (bu amelinden) hoşnûd olacaktır. |
21 |