Kasas Suresi 9. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Kasas Suresi 88 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 49. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 385 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَقَالَتِ امْرَاَتُ فِرْعَوْنَ قُرَّتُ عَيْنٍ ل۪ي وَلَكَۜ لَا تَقْتُلُوهُۗ عَسٰٓى اَنْ يَنْفَعَنَٓا اَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَداً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 385
Sayfa 385
İlgili Sure
Kasas Suresi
Kasas Suresi
Önceki
Kasas Suresi 8. Ayet
Kasas Suresi 8. Ayet
Sonraki
Kasas Suresi 10. Ayet
Kasas Suresi 10. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve Firavun'un karısı, sepette çıkan çocuğu görünce eşine: “Bu çocuk hem benim, hem de senin için neşe kaynağı olabilir” dedi. “O'nu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, yahut O'nu evlat edinebiliriz!” ve tabii ki bunları konuşurken, olacak olanlardan haberleri yoktu. |
Abdullah Parlıyan | Firavun'un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı. |
Adem Uğur | Firavun'un karısı dedi ki: "Benim için de senin için de göz aydınlığıdır (bu çocuk). Onu öldürmeyin! Umulur ki bize faydalı olur yahut Onu evlat ediniriz". . . Onlar (işin) farkında değillerdi. |
Ahmed Hulusi | Firavun’un karısı, sandığın içinden bir erkek çocuk çıkınca, kocasına: 'Benim de, senin de gözün aydın olsun. Mutluluk vesilesi geldi. Onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur, ya da, onu kendimize oğul ediniriz.' dedi. Halbuki onlar, Mûsâ’nın eliyle sonlarının getirileceğini düşünemiyorlar, sezemiyorlardı. |
Ahmet Tekin | Firavun'un karısı dedi ki: 'Benim için de senin için de bir göz nuru! Onu öldürmeyin. Olur ki bize bir yararı olur veya onu evlat ediniriz.' Oysa onlar (işin) farkında değillerdi. |
Ahmet Varol | Firavun'un karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." Oysa onlar (başlarına geleceklerin) şuurunda değillerdi. |
Ali Bulaç | Firavun’un hanımı (çocuğu görünce kocasına) dedi ki: “-Göz bebeği, bana ve sana! Onu öldürmeyin, olur ki bize faydası dokunur, yahut kendisini çocuk ediniriz.” Onlar işin farkında değillerdi (helâklerinin bu çocuk yüzünden olacağını bilmiyorlardı). |
Ali Fikri Yavuz | Firavun’un hanımı (kocasına), “İşte,” dedi, “benim için de senin için de göz ve gönül aydınlığı olacak bir çocuk. O’nu öldürmeyin. Olur ki bize fayda sağlar, bakarsın kendisini evlât da ediniriz.” Hadiselerin hangi istikamette gelişip, ileride ne olacağının farkında değillerdi. |
Ali Ünal | Firavun'un karısı çocuğu sandıktan çıkarınca, “Bana da, sana da göz bebeği olacak. Onu öldürmeyiniz; belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz” dedi. Halbuki onlar, işin sonunu sezemiyorlardı. |
Bayraktar Bayraklı | Firavun'un karisi: «Benim de senin de gozun aydin olsun! Onu oldurmeyiniz, belki bize faydali olur yahut onu ogul ediniriz» dedi. Aslinda isin farkinda degillerdi. |
Bekir Sadak | Fir'avn'ın eşi, «bu bulunan çocuk benim için de, senin için de göz bebeği (veya gözümün aydınlığı) ! Sakın onu öldürmeyin ; umulur ki bize yararlı olur veya onu kendimize evlâd ediniriz» dedi. Kendileri (bunun altındaki sır ve hikmetten) habersiz idiler. |
Celal Yıldırım | Firavun 'un (kendisinden çocuğu olmayan) karısı (Asiye sandıkta bir çocuk olduğunu görünce kocasına) şöyle dedi: “Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu öldürmeyin! Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.” Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi. |
Cemal Külünkoğlu | Firavun’un karısı şöyle dedi: “Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.” Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi. |
Diyanet İşleri | Firavun'un karısı: 'Benim de senin de gözün aydın olsun! Onu öldürmeyiniz, belki bize faydalı olur yahut onu oğul ediniriz' dedi. Aslında işin farkında değillerdi. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Firavun'un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı. |
Diyanet Vakfı | Firavun'un karısı, 'Gözümüz aydın olsun. Onu öldürme. Belki bize yararı dokunur, yahut onu evlat ediniriz.' Hiç bir şeyden haberleri yoktu. |
Edip Yüksel | Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), «İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz» dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı. |
Elmalılı ( Sade ) | Firavun'un karısı: «Bana da sana da bir göz bebeği, bunu öldürmeyin, belki bize yarar, ya da evlat ediniriz.» dedi ve onlar farkında değillerdi. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Fir'avnin hatunu ise «bir göz bebeği: bana ve sana, bunu öldürmeyin, belki bize yarar, yâhud evlâd ediniriz» dedi ve onlar farkında değillerdi |
Elmalılı Hamdi Yazır | Firavunun karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur ve onu evlat ediniriz." Oysa onlar (başlarına geleceklerin) şuurunda değillerdi. |
Gültekin Onan | Firavun'un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı. |
Harun Yıldırım | Fir'avnın karısı dedi ki: «Benim için de, senin için de bir göz bebeği! Onu öldürmeyin. Olur ki bize fâidesi dokunur, yahud onu bir evlâd ediniriz». Halbuki onlar (işin) farkında değillerdi! |
Hasan Basri Çantay | Ve Fir'avun’un hanımı: '(Bu çocuk) benim için de, senin için de bir göz aydınlığı! Onu öldürmeyin! Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlâd ediniriz' dedi. Hâlbuki onlar(işin) farkında değillerdi. |
Hayrat Neşriyat | Firavun'un karısı dedi ki: Benim de, senin de gözün aydın olsun. Onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur veya onu oğul ediniriz. Ve onlar, farkında değillerdi. |
İbni Kesir | Firavunun karısı "Seninde benimde gözümüz aydın olsun, o çocuğu öldürme ki bize yardımı dokunur ve onu evlat ediniriz" demişti. Onlar (Allah'ın kendileri için ne hazırladığını) bilmiyorlardı. |
İlyas Yorulmaz | Firavun'un karısı dedi ki: “Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.” Oysa onlar (başlarına geleceklerin) farkında değillerdi. |
İnsan Dergisi | Firavunun hanımı kucağındaki bebeği eşine göstererek, "Bu şirin çocuk, hem benim hem de senin için sevinç kaynağı olabilir!" dedi, "Ne olur onu öldürmeyin. İleride bize faydası dokunabilir, belki de onu evlat ediniriz." Firavun, karısının ricasını kıramadı. Böylece çocuğu alıp saraya götürmeye karar verdiler. Onlar bütün bunları yaparlarken, aslında ilâhî plânın bir parçası olduklarının farkında değillerdi. |
Kadri Çelik | Ve Firavun'un karısı, (Firavun'a): "(Bu çocuk) hem benim hem de senin için neşe kaynağı (olabilir)!" dedi, "Onu öldürmeyin; belki bize faydası dokunur; yahut o'nu evlat edinebiliriz!" Ve (pek tabii, bunları konuşurken, olacak olanlardan) haberleri yoktu. |
Mahmut Kısa | Firavun'un karısı dedi ki: Senin de gözünü aydınlatır bu, benim de, öldürme bunu, umarım ki bize faydası dokunur, yahut da evlât ederiz onu kendimize ve onların, hiçbir şeyden haberleri yoktu. |
Muhammed Esed | Firavun'un karısı "İşte, benim için de senin için de bir göz aydınlığı!" dedi, "Onu öldürmeyin; bakarsın bize bir yararı dokunur ya da onu evlatlık edinebiliriz." Ama berikiler, (olacakların) asla farkında değildiler. |
Mustafa İslamoğlu | Ve Fir'avun'un refikası dedi ki: «Benim için ve senin için bir göz aydınlığı. Bunu öldürmeyiniz. Umulur ki bize faideli olacaktır veya O'nu oğul ediniriz.» Onlar ise farkında olamıyorlardı. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Firavun'un karısı: “Benim için de, senin için de bir göz bebeği! Onu öldürmeyin. Olur ki bize faydası dokunur, yahut onu evlât ediniriz. ” dedi. Halbuki onlar işin farkında değillerdi. |
Ömer Öngüt | Firavun’un Karısı: -Benim de senin de gözün aydın olsun. Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz, dedi. Oysa onlar işin farkında değillerdi. |
Şaban Piriş | Firavun’un karısı dedi ki: “(Bu çocuk) sana da bana da göz aydınlığı! Onu öldürmeyin. Belki bize bir faydası olur. Ya da onu evlât ediniriz.” Oysa onlar ne yaptıklarını bilmiyorlardı! |
Sadık Türkmen | Firavun'un karısı; «İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur ya da onu evlat ediniriz» dedi. Onu almakla hata ettiklerini bilmiyorlardı. |
Seyyid Kutub | Firavun’un hanımı onu sandıktan çıkarınca, kocasına: "Bana da, sana da neşe kaynağı olacak sevimli bir çocuk! Öldürmeyin onu, olur ki bize fayda sağlar, bakarsın biz onu evlat da ediniriz" diyordu.(Kendileri açısından, yanlış bir iş yaptıklarının) farkında değillerdi. |
Suat Yıldırım | Fir'avn'ın karısı (çocuğu sandıktan çıkarınca): "Bana da, sana da göz bebeği (olacak, çok sevimli bir çocuk). Onu öldürmeyin, belki bize yararı dokunur, ya da onu evlâd ediniriz." dedi. (Onu almakla hatâ ettiklerini) anlamıyorlardı. |
Süleyman Ateş | Firavun'un karısı dedi ki: «Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.» Oysa onlar (başlarına geleceklerin) şuurunda değillerdi. |
Süleymaniye Vakfı | Firavun’un eşi dedi ki; “Bu benim için de senin için de bir göz bebeği olabilir. Onu öldürmeyin, belki işimize de yarar, belki de onu evlat ediniriz.” Hiçbiri işin farkında değildi. |
Tefhim-ul Kuran | Firavun'un hanımı 'Senin de, benim de gözümüz aydın!' dedi. 'Onu öldürme; bakarsın bize bir faydası dokunur, yahut onu evlât ediniriz.' Onlar o sırada hiçbir şeyin farkında değillerdi. |
Ümit Şimşek | Firavun'un karısı şöyle dedi: "Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır bu. Öldürmeyin onu, bize yararı olabilir, yahut onu çocuk ediniriz." Onlar işin farkında olmuyorlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk | Firavun'un karısı dedi ki "Benim için de, senin için de bir göz bebeği (göz aydınlığı). Onu öldürmeyin belki bize yararı dokunur veya onu evlad ediniriz." Onlar farkında değillerdi. |
Sureler
Sayfa 385
Mushaf
Mushaf
Kasas Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Kasas Suresi 8. Ayet
Önceki
Önceki
Kasas Suresi 10. Ayet
Sonraki
Sonraki