|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
اَلْقَارِعَةُۙ Birdenbire aniden gelen. |
1 |
|
مَا الْقَارِعَةُۚ O aniden gelen nedir? |
2 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْقَارِعَةُۜ Sen bilir misin o aniden geleni? |
3 |
|
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِۙ O gün insanlar, ortalığa yayılan kelebekler gibidir (kargaşa içinde koşuşturup duracaklar). |
4 |
|
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِۜ O gün dağlar, havada savrulan pamuk yığınları gibi olurlar. |
5 |
|
فَاَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَاز۪ينُهُۙ Bundan sonra kimin terazisi (yaptığı iyi şeyler) ağır gelirse. |
6 |
|
فَهُوَ ف۪ي ع۪يشَةٍ رَاضِيَةٍۜ O kimse razı olacağı bir yaşam içine girer. |
7 |
|
وَاَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُۙ Kimin de terazisi (yaptığı kötülüklerden dolayı) hafif gelirse. |
8 |
|
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌۜ Onu kucaklayacak olan bir çukurdur. |
9 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا هِيَهْۜ Bilir misin, o çukur nedir. |
10 |
|
نَارٌ حَامِيَةٌ Kızgın, dağlayan bir ateş çukuru. |
11 |