Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 (1-3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
2 (1-3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
3 (1-3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
4 (4-5) İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne döğnüştüğü gündür (o Kâria!)
5 (4-5) İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne döğnüştüğü gündür (o Kâria!)
6 (6-7) O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.
7 (6-7) O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.
8 Ama kimin de tartıları hafif gelirse;
9 (8-9) Ameli yeğni olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye'dir.
10 (10-11) Nedir o (Hâviye) bilir misin? Kızgın ateş!
11 (10-11) Nedir o (Hâviye) bilir misin? Kızgın ateş!
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اَلْقَارِعَةُۙ 1
مَا الْقَارِعَةُۚ 2
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْقَارِعَةُۜ 3
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِۙ 4
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِۜ 5
فَاَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَاز۪ينُهُۙ 6
فَهُوَ ف۪ي ع۪يشَةٍ رَاضِيَةٍۜ 7
وَاَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُۙ 8
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌۜ 9
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا هِيَهْۜ 10
نَارٌ حَامِيَةٌ 11
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
اَلْقَارِعَةُۙ
(1-3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
1
مَا الْقَارِعَةُۚ
(1-3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
2
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْقَارِعَةُۜ
(1-3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
3
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِۙ
(4-5) İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne döğnüştüğü gündür (o Kâria!)
4
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِۜ
(4-5) İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne döğnüştüğü gündür (o Kâria!)
5
فَاَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَاز۪ينُهُۙ
(6-7) O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.
6
فَهُوَ ف۪ي ع۪يشَةٍ رَاضِيَةٍۜ
(6-7) O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.
7
وَاَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُۙ
Ama kimin de tartıları hafif gelirse;
8
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌۜ
(8-9) Ameli yeğni olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye'dir.
9
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا هِيَهْۜ
(10-11) Nedir o (Hâviye) bilir misin? Kızgın ateş!
10
نَارٌ حَامِيَةٌ
(10-11) Nedir o (Hâviye) bilir misin? Kızgın ateş!
11

Sureler

Mealler