İsrâ Suresi 104. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
İsrâ Suresi 111 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 50. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 282 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَقُلْنَا مِنْ بَعْدِه۪ لِبَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اسْكُنُوا الْاَرْضَ فَاِذَا جَٓاءَ وَعْدُ الْاٰخِرَةِ جِئْنَا بِكُمْ لَف۪يفاًۜ
Sureler
Mushaf
Sayfa 282
Sayfa 282
İlgili Sure
İsrâ Suresi
İsrâ Suresi
Önceki
İsrâ Suresi 103. Ayet
İsrâ Suresi 103. Ayet
Sonraki
İsrâ Suresi 105. Ayet
İsrâ Suresi 105. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve bundan sonra İsrailoğullarına dedik ki: Yeryüzünde rahatça oturun ve yaşayın, ahiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamanı çatınca, hepinizi derleyip huzurumuza getiririz. |
Abdullah Parlıyan | Arkasından da İsrailoğullarına: "O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz" dedik. |
Adem Uğur | Ondan sonra İsrailoğullarına dedik ki: "O arzda mesken edinin. . . Gelecek hayatın vâdesi geldiğinde de, topunuzu hep bir arada toplayacağız. " |
Ahmed Hulusi | Arkasından da İsrâiloğulları’na: 'O topraklarda siz oturun. Âhiret ve kıyametle ilgili vaat gerçekleştiği zaman hepinizi, mü’mini, kâfiri toplayıp bir araya getireceğiz.' dedik. |
Ahmet Tekin | Onun ardından İsrailoğullarına dedik ki: 'Bu yerde siz oturun. Ahiret vaadi geldiğinde hepinizi biraraya getiririz.' |
Ahmet Varol | Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız." |
Ali Bulaç | Arkasından İsraîloğullarına şöyle dedik: Firavun’un sizi çıkarmak istediği arazide siz oturun. Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği zaman, onları da sizi de bir araya getireceğiz (Sonra aranızda hüküm vererek iyi ve kötü olanlarınızı ayıracağız). |
Ali Fikri Yavuz | Bu hadiseden sonra da İsrail Oğulları hakkında şöyle hükmettik: Şimdi, size gösterilen yerde yerleşin. Ne zaman ki hakkınızdaki iki vadeden ikincisinin vakti gelir, o zaman sizi (değişik milletler içinden) grup grup toplar ve hakkınızdaki hükmümüzü veririz. |
Ali Ünal | Bundan sonra İsrâiloğulları'na, “Bu yerde siz oturunuz! Âhiret vaadi gerçekleşince, hepinizi karmakarışık bir topluluk olarak getiririz” dedik. |
Bayraktar Bayraklı | Sonra Israilogullarina: «Bu memlekette siz oturun, kiyamet koptugunda hepinizi bir araya getiririz.» dedik. |
Bekir Sadak | Bu olaydan sonra israil oğulları'na, «siz artık bu (söz verilen) toprakta oturun. Âhiret va'di (günü) gelince sizi (onlarla) derleyip biraraya getiririz» dedik. |
Celal Yıldırım | Arkasından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret günü gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” |
Cemal Külünkoğlu | Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” |
Diyanet İşleri | Sonra İsrailoğullarına: 'Bu memlekette siz oturun, kıyamet koptuğunda hepinizi bir araya getiririz.' dedik. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Arkasından da İsrailoğullarına: «O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz» dedik. |
Diyanet Vakfı | Ondan sonra İsrail oğullarına, 'Bu ülkede yerleşin. Verilen son söz geldiğinde sizi bir araya toplayacağız,' dedik. |
Edip Yüksel | Arkasından İsrailoğullarına şöyle dedik: «Firavun»un sizi çıkarmak istediği arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği vakit, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.» |
Elmalılı ( Sade ) | (103-104) Derken Firavun onları o yerden belinletmek (sürüp çıkarmak) istedi, Biz de hem kendisini, hem de beraberindekilerin tümünü birden boğuverdik; arkasından da İsrailoğullarına dedik ki: «Haydi, yeryüzünde yerleşin; sonra ahiret va'di geldiği vakit hepinizi dürüp bükerek (bir araya) getireceğiz.» |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Arkasından da Benî İsraîle dedik ki: haydin Arzda sâkin olun, sonra Âhıret va'di geldiği vakıt hepinizi dürüp bükerek getireceğiz |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret vaadi geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız." |
Gültekin Onan | Arkasından da İsrailoğullarına: "O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz" dedik. |
Harun Yıldırım | Arkasından da İsrâîl oğullarına (şöyle) dedik: (Haydin), o yerde siz oturun. Sonra âhiret va'di geldiği vakit onları da, sizi de bir araya getireceğiz». |
Hasan Basri Çantay | Ve onun ardından İsrâiloğullarına şöyle buyurduk: '(Fir'avun’un sizi çıkarmak istediği) bu yerde oturun; artık âhiret va'di (kıyâmet) geldiği zaman, hepinizi (sizi ve onları toplayıp) bir araya getireceğiz.' |
Hayrat Neşriyat | Onun ardından İsrailoğullarına dedik ki: Haydin, o memlekette siz oturun. Ahiret vaadi geldiği zaman; onları da sizi de bir araya getiririz. |
İbni Kesir | Sonra İsrail oğullarına "Bu topraklar üzerine yerleşin. Bizim size vaat ettiğimiz son vaadimizin vakti gelince, sizi bir araya getireceğiz" demiştik. |
İlyas Yorulmaz | Ve onun ardından İsrail oğullarına dedik ki: “O yerde (Filistin'de) oturun, ahiret vaadi geldiğinde hepinizi bir araya getiririz.” |
İnsan Dergisi | Ve ardından İsrail Oğulları'na, "Kudüs'teki bu bereketli yurda güven içinde yerleşin!" dedik, "Ama unutmayın; kıyamet kopup da âhiret vaadinin zamanı gelince, hepinizi bir araya toplayacak ve bütün yaptıklarınızın hesabını soracağız." Ve işte, birçok Peygamber tarafından yüzyıllar öncesinden müjdelenen Son Elçi ve vahiy zincirinin son halkası ve zirvesi olan Kur'an geldi: |
Kadri Çelik | Ve sonra İsrailoğulları'na: "Şimdi artık yeryüzünde güvenlik içinde yerleşin" dedik, "fakat, (unutmayın ki,) Son Gün'e ilişkin söz gerçekleştiği zaman, karışık bir bütün(ün parçaları) olarak hepinizi bir araya getireceğiz!" |
Mahmut Kısa | Ve bundan sonra İsrailoğullarına dedik ki: Yeryüzünde oturun, eğleşin, âhiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamânı çatınca hepinizi derleyip tapımıza getirirler. |
Muhammed Esed | Derken onların ardından İsrailoğullarına "(Artık) yurd(unuz)a güvenlik içinde yerleşin!" dedik; "fakat ahirete ilişkin vaad gerçekleştiği zaman, sizi parçası olduğunuz (insanlıkla) bir araya getireceğimizi de (olup-bitmiş) bir iş gibi kesin bilin)!" |
Mustafa İslamoğlu | Ve ondan sonra İsrailoğullarına dedi ki: «O yerde oturun, sonra ahiret vaadi gelince sizleri dürülüp toplanılmış bir halde (Mahşere) getireceğiz.» |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ardından da İsrâiloğullarına: “O topraklarda oturun! Ahiret vaadi geldiği zaman (mümin-kâfir) hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz. ” dedik. |
Ömer Öngüt | İsrailoğullarına: -Ülkede oturun, ahiret vaadi geldiği zaman hepinizi bir araya getireceğiz. dedik. |
Şaban Piriş | Onun ardından İsrailoğulları’na dedik ki: “O yurtta/yeryüzünde yerleşin. Ahiret günü geldiği zaman/vadimiz gerçekleştiğinde, hepinizi bir arada/derleyip toplayacağız”. |
Sadık Türkmen | Onun ardından İsrailoğulları'na «Bu ülkede oturunuz. Ahiret günü gelince sizleri hep birlikte mahşerde biraraya getiririz» dedik. |
Seyyid Kutub | Bu olaydan sonra İsrailoğullarına da dedik ki: "Haydin, yerleşin size gösterilen yere!Ne zaman ki âhiret vâdesi gelir, işte o vakit hepinizi bir araya toplar, hakkınızda gereken hükmü veririz!" |
Suat Yıldırım | Onun ardından İsrâil oğullarına: "O ülkede oturun, âhiret zamanı gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz," dedik. |
Süleyman Ateş | Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: «O toprak (yurt) ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız.» |
Süleymaniye Vakfı | Sonra İsrailoğullarına dedik ki “Bu topraklarda siz oturun. Ahiretin zamanı gelince sizi de derleyip bir araya getireceğiz.” |
Tefhim-ul Kuran | Ondan sonra da İsrailoğullarına 'Ülkeye yerleşin,' buyurduk. 'Âhiretin vadesi geldiğinde, hepinizi derleyip huzurumuza getiririz.' |
Ümit Şimşek | Bunun ardından, İsrailoğullarına şöyle dedik: "Şu toprakta oturun. Âhiret vaadi/ikinci vaat gelince, sizi toplayıp bir araya getireceğiz." |
Yaşar Nuri Öztürk | Onun ardından İsrailoğullarına "O toprakta oturun, ahiret vaadi geldiğinde hepinizi bir araya getireceğiz" dedik. |
Sureler
Sayfa 282
Mushaf
Mushaf
İsrâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
İsrâ Suresi 103. Ayet
Önceki
Önceki
İsrâ Suresi 105. Ayet
Sonraki
Sonraki