|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَۙ Biz senin iyiliğin için göğsünü İslâm’a, ilme, hikmete, sabra, tahammüle açmadık mı, gönlünü ferahlatmadık mı? |
1 |
|
وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَۙ Senin üzerinden, sorumluluğunun, sıkıntılarının, ümmetinin geleceği ile ilgili endişenin ağır yükünü almadık mı? |
2 |
|
اَلَّـذ۪ٓي اَنْقَضَ ظَهْرَكَۙ Sırtındaki çok ağır, seni ezen yükü almadık mı? |
3 |
|
وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَۜ Senin hayrına, itibarını, şanını yükseltmedik mi? |
4 |
|
فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۙ Elbette, zorluğun yanında bir kolaylık vardır. |
5 |
|
اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۜ Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır. |
6 |
|
فَاِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْۙ Din ve dünya ile ilgili işlerinin, ibadetlerinin birini bitirdiğin zaman, hemen ötekine başla! |
7 |
|
وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ Yalnız Rabbine dua ve niyaza yönel, Rabbine kulluk ve ibadete teşvik et, din ve dünyan ile ilgili taleplerini, düşmanlarına karşı yardımı yalnızca Rabbinden iste. |
8 |