Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Gök yarıldığı,
2 Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
3 Yer uzatılıp düzlendiği,
4 İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı
5 Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
6 Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksın.
7 O vakit kitabı sağ eline verilen,
8 Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,
9 Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
10 Ama kitabı arkasından verilen,
11 «Yetiş ey ölüm!» diye bağıracak
12 Ve alevli ateşe girecektir.
13 Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi.
14 Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.
15 Hayır Rabbi onu görmekte idi.
16 Şimdi, yemin ederim o şafağa,
17 Geceye ve içinde barındırdığı şeylere,
18 Derlendiği zaman o aya,
19 Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
20 Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?
21 Karşılarında Kur'ân okunduğu vakit secde etmezler?
22 Aksine o nankörler yalanlıyorlar.
23 Oysa Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.
24 Onun için onlara elem verici bir azabı müjdele.
25 Ancak iman edip iyi ameller işleyenler başkadır. Onlara tükenmez bir ecir vardır.
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ 1
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ 2
وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ 3
وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ 4
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ 5
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحاً فَمُلَاق۪يهِۚ 6
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ 7
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَس۪يراًۙ 8
وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُوراًۜ 9
وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ 10
فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ 11
وَيَصْلٰى سَع۪يراًۜ 12
اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُوراً 13
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ 14
بَلٰىۚۛ اِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِه۪ بَص۪يراًۜ 15
فَلَٓا اُقْسِمُ بِالشَّفَقِۙ 16
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَۙ 17
وَالْقَمَرِ اِذَا اتَّسَقَۙ 18
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقاً عَنْ طَبَقٍۜ 19
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ 20
وَاِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْاٰنُ لَا يَسْجُدُونَۜ 21
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَۘ 22
وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَۘ 23
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ 24
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ 25
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ
Gök yarıldığı,
1
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ
Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
2
وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ
Yer uzatılıp düzlendiği,
3
وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ
İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı
4
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ
Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
5
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحاً فَمُلَاق۪يهِۚ
Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksın.
6
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ
O vakit kitabı sağ eline verilen,
7
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَس۪يراًۙ
Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,
8
وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُوراًۜ
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
9
وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ
Ama kitabı arkasından verilen,
10
فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ
«Yetiş ey ölüm!» diye bağıracak
11
وَيَصْلٰى سَع۪يراًۜ
Ve alevli ateşe girecektir.
12
اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُوراً
Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi.
13
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ
Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.
14
بَلٰىۚۛ اِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِه۪ بَص۪يراًۜ
Hayır Rabbi onu görmekte idi.
15
فَلَٓا اُقْسِمُ بِالشَّفَقِۙ
Şimdi, yemin ederim o şafağa,
16
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَۙ
Geceye ve içinde barındırdığı şeylere,
17
وَالْقَمَرِ اِذَا اتَّسَقَۙ
Derlendiği zaman o aya,
18
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقاً عَنْ طَبَقٍۜ
Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
19
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ
Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?
20
وَاِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْاٰنُ لَا يَسْجُدُونَۜ
Karşılarında Kur'ân okunduğu vakit secde etmezler?
21
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَۘ
Aksine o nankörler yalanlıyorlar.
22
وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَۘ
Oysa Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.
23
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ
Onun için onlara elem verici bir azabı müjdele.
24
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ
Ancak iman edip iyi ameller işleyenler başkadır. Onlara tükenmez bir ecir vardır.
25

Sureler

Mealler