|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍۨۙ Bütün inceden inceye alay eden kovucuların vay hallerine. |
1 |
|
اَلَّذ۪ي جَمَعَ مَالاً وَعَدَّدَهُۙ Öylesine ki mal yığar ve onu sayar durur. |
2 |
|
يَحْسَبُ اَنَّ مَالَهُٓ اَخْلَدَهُۚ Sanır ki gerçekten de malı, onu ebedîleştirir. |
3 |
|
كَلَّا لَيُنْبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِۘ İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır. |
4 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْحُطَمَةُۜ Ve ne bildirdi sana, o kırıp döken, silip süpüren cehennem nedir? |
5 |
|
نَارُ اللّٰهِ الْمُوقَدَةُۙ Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir. |
6 |
|
اَلَّت۪ي تَطَّلِعُ عَلَى الْاَفْـِٔدَةِۜ Öylesine ateş ki yürekleri sarar, kaplar. |
7 |
|
اِنَّهَا عَلَيْهِمْ مُؤْصَدَةٌۙ Şüphe yok ki üstlerine kapıları kapanmıştır. |
8 |
|
ف۪ي عَمَدٍ مُمَدَّدَةٍ Upuzun uzatılmış direklerle. |
9 |