Hûd Suresi 10. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Hûd Suresi 123 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 52. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 221 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَلَئِنْ اَذَقْنَاهُ نَعْمَٓاءَ بَعْدَ ضَرَّٓاءَ مَسَّتْهُ لَيَقُولَنَّ ذَهَبَ السَّيِّـَٔاتُ عَنّ۪يۜ اِنَّهُ لَفَرِحٌ فَخُورٌۙ
Sureler
Mushaf
Sayfa 221
Sayfa 221
İlgili Sure
Hûd Suresi
Hûd Suresi
Önceki
Hûd Suresi 9. Ayet
Hûd Suresi 9. Ayet
Sonraki
Hûd Suresi 11. Ayet
Hûd Suresi 11. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yine başına gelen bir darlık ve sıkıntıdan sonra, bir bolluk bir genişlik tattıracak olursak, hemen “Musibetler yakamı bıraktı” diyerek çokca sevinir ve böbürlenir. |
Abdullah Parlıyan | Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette "Kötülükler benden gitti" der. Çünkü o (bunu derken) şımarıktır, kibirlidir. |
Adem Uğur | Şayet yaşadığı bir sıkıntıdan sonra ona nimet tattırsak, elbette: "(Kendi aklımla) kötülüklerden kurtuldum" der. . . Muhakkak ki o, sevinçli ve kendiyle övünendir! |
Ahmed Hulusi | Eğer bir zarar, bir sıkıntı dokunduktan sonra ona bir nimet tattırırsak, 'Artık felâketler yakamı bıraktı.' der. Ne kadar gururlu, ne kadar şımarık biridir. |
Ahmet Tekin | Kendisine dokunan bir darlıktan sonra ona bir nimet tattırırsak mutlaka: 'Kötülükler artık benden gitti' der, şımarık ve böbürlenen biri oluverir. |
Ahmet Varol | Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir. |
Ali Bulaç | Fakat ona dokunan bir dertten sonra, kendisine bir nimet taddırırsak, “ - Doğrusu benden bütün fenalıklar gitti.” der ve şüphesiz sevinir, öğünür. |
Ali Fikri Yavuz | Buna karşılık, başına gelen bir sıkıntıdan sonra kendisine bir nimet tattırsak, hiç şüphe etmeyin ki, bu defa “Artık bütün dertler, sıkıntılar bitti!” der. Dengesiz bir sevinç içinde tam bir şımarık ve mağrurun tekidir artık. |
Ali Ünal | Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, “Elbette kötülükler benden gitti” der. Çünkü o şımarıktır; kibirlidir. |
Bayraktar Bayraklı | Basina gelen sikintidan sonra, ona bir nimet tattirirsak «Musibetler basimdan gitti» der; dogrusu o, simarip boburlenen biridir. |
Bekir Sadak | Eğer kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra nîmet tattırsak, and olsun ki o, «sıkıntılar ve kötülükler benden ayrılıp gitti» der. Şüphesiz ki o (bu durumda) çokça sevinir ve böbürlenir. |
Celal Yıldırım | Ve Andolsun ki, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz: “Kötülükler benden gidiverdi” der. Çünkü o, şımarıktır, kibirlidir. |
Cemal Külünkoğlu | Ama kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak mutlaka, “Kötülükler benden gitti” diyecektir. Çünkü o, şımarık ve böbürlenen biridir. |
Diyanet İşleri | Başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak, 'Musibetler başımdan gitti' der; doğrusu o, şımarıp böbürlenen biridir. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette «Kötülükler benden gitti» der. Çünkü o (bunu derken) şımarıktır, kibirlidir. |
Diyanet Vakfı | Kendisine dokunan zararlardan sonra ona nimetler tattırsak, 'Kötülükler benden gitti,' der. Bu kez sevinçlidir, kibirlidir. |
Edip Yüksel | Ve şayet ona dokunan bir sıkıntıdan sonra bir nimet tattırırsak, «Artık benden bütün kötülükler silinip gitti.» der, mutlaka böbürlenir ve şımarır. |
Elmalılı ( Sade ) | Şayet ona, dokunan bir sıkıntıdan sonra bir mutluluk tattırıverirsek: «Her halde benden bütün kötülükler gitti.» der ve mutlaka sevinir, övünür. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ve şâyed ona dokunan bir zarruretten sonra bir saadet tattırıverirsek, her halde benden bütün seyyiat gitti der ve şüphesiz sevinir öğünür |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir. |
Gültekin Onan | Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir rahmet taddırsak, kuşkusuz; “Kötülükler benden gidiverdi.” der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir. |
Harun Yıldırım | Şâyed kendisine dokunan bir derdden sonra ona ni'meti tatdırırsak andolsun diyecek ki: «Benden kötülükler (bir daha gelmemek üzere) uzaklaşıb gitdi». Çünkü o (bu anda) şımarıkdır, (halka karşı) böbürlenendir. |
Hasan Basri Çantay | Hem muhakkak ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra ona (o insana) bir ni'met tattırsak, mutlaka: 'Kötülükler benden gitti' der. Çünki o gerçekten çok şımarık, çok böbürlenen kimsedir. |
Hayrat Neşriyat | Şayet başına gelen bir sıkıntıdan sonra ona bir nimet tattırırsak; kötülükler başımdan gitti der, şımarır ve öğünür. |
İbni Kesir | Yine, ona isabet eden bir zarardan sonra nimetleri tattırırsak "Zarar benden uzaklaştı (gitti)" diye hemen övünerek sevinir. |
İlyas Yorulmaz | Başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak “Musibetler başımdan gitti” der. Doğrusu o, sevinerek şımaran ve böbürlenen biridir. |
İnsan Dergisi | Ve yine, eğer kendisine dokunan bir sıkıntının ardından başındaki belâyı giderip ona bir nimet tattıracak olsak, o zaman da, "Nasıl olsa belâlardan kurtuldum!" der ve bir daha hiç sıkıntıya düşmeyecekmiş gibi hemen şımarmaya, o nimetleri kendisine veren yaratıcıyı unutarak kibirlenmeye, büyüklük taslamaya başlar. Nimetleri düşünür de, onları bahşeden yüce kudreti düşünmez. Belâlardan ödü kopar, fakat o belâlarla insanları imtihan eden Allah'a karşı gelmekten çekinmez. |
Kadri Çelik | Yine, başına gelen bir darlıktan, sıkıntıdan sonra bir bolluk, bir genişlik tattıracak olsak hemen "Musibetler yakamı bıraktı!" diyerek, kendinden bilir, kurumlu boş bir sevince kaptırır kendini. |
Mahmut Kısa | Fakat ona, bir dertten, bir musîbetten sonra nîmeti tattırırsak benden bütün kötülükler gitti der. Şüphe yok ki o şımarır, böbürlenmeye övünmeye koyulur. |
Muhammed Esed | Yok eğer kendisine dokunan bir sıkıntı ve darlığın ardından ona esenlik ve bolluk tattırmış olsak, hemen der ki: "kötülük(veren güç)ler benden uzaklaştı"; (ve) bir anda küstahça bir övünce kapılır. |
Mustafa İslamoğlu | Ve eğer ona isabet eden bir zahmetten sonra bir nîmet tattırırsak elbette der ki: «Benden bütün kötülükler gidiverdi.» Şüphe yok ki, O bu halde pek sevinen, çok öğünendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırsak: “Kötülükler benden gitti. ” der, şımarır ve öğünür. |
Ömer Öngüt | Eğer ona, kendisine dokunan sıkıntıdan sonra nimetler verirsek şöyle söyleyecektir: -Kötülükler benden uzaklaştı. O, gerçekten şımaracak ve övünecektir. |
Şaban Piriş | Kendisine dokunan bir zarardan sonra, ona bir nimet versek/mutluluk tattırsak: “Benden kötülükler gitti“ der. Çünkü o şımarıktır, böbürlenendir! |
Sadık Türkmen | Eğer insanın başına gelen bir sıkıntının ardından kendisine mutluluk tattıracak olursak, kesinlikle «Kötü günler artık geride kaldı» diyecektir. İnsan gerçekten kendini beğenmiş bir şımarıktır. |
Seyyid Kutub | Fakat başına gelen bir dertten sonra kendisine bir nimet tattırırsak: "Artık bütün dertler ve belalar bir daha gelmemek üzere bitti gitti!" der, sevinir, övünür durur. |
Suat Yıldırım | Ve eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir ni'met taddırsak, mutlaka: "Kötülükler benden gitti" der, sevinir, övünür. |
Süleyman Ateş | Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırırsak, kuşkusuz: «Kötülükler benden gidiverdi» der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir. |
Süleymaniye Vakfı | Çektiği darlıktan sonra ona bir mutluluk tattırsak bu defa da “Sıkıntılar geride kaldı.” der. Artık o, şımarığın ve kendini beğenmişin tekidir. |
Tefhim-ul Kuran | Eğer başına gelen bir sıkıntıdan sonra ona nimetler tattıracak olsak, bu defa da 'Bütün kötülükler benden uzaklaştı' deyiverir; şımarıp böbürlenir. |
Ümit Şimşek | Ve eğer ona, kendisine gelip çatan bir zorluk ve kederden sonra bolluk ve nimet tattırırsak, hiç kuşkusuz şöyle diyecektir: "Tüm sıkıntı ve kötülükler benden uzaklaşmıştır." Bu durumda o, bir sevinç şımarığı, bir kendini beğenmiş olur. |
Yaşar Nuri Öztürk | Eğer kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra ona bir nimet taddırırsak "Kötülükler benden (giderildi değil) gitti" der. Çünkü o kibirli (kendini beğenmiş) bir şımarıktır. |
Sureler
Sayfa 221
Mushaf
Mushaf
Hûd Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Hûd Suresi 9. Ayet
Önceki
Önceki
Hûd Suresi 11. Ayet
Sonraki
Sonraki