Enbiyâ Suresi 97. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Enbiyâ Suresi 112 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 73. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 322 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَاِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ اَبْصَارُ الَّذ۪ينَ كَفَرُواۜ يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا ف۪ي غَفْلَةٍ مِنْ هٰذَا بَلْ كُنَّا ظَالِم۪ينَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 322
Sayfa 322
İlgili Sure
Enbiyâ Suresi
Enbiyâ Suresi
Önceki
Enbiyâ Suresi 96. Ayet
Enbiyâ Suresi 96. Ayet
Sonraki
Enbiyâ Suresi 98. Ayet
Enbiyâ Suresi 98. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve gerçekten meydana geleceği bildirilen kıyamet yaklaştığı vakit, işte o zaman Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin gözleri hemen belerip kalacak, “Eyvah bizlere!” diye yakınacaklar. “Bu kıyamet sözüne karşı, hep umursamaz tavırlar gösterdik. Daha doğrusu bizler, yaratılış maksadına aykırı hareket edenlerdik” diyecekler. |
Abdullah Parlıyan | Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz." |
Adem Uğur | Ölüm yaklaştığında, bir de bakarsın ki hakikat bilgisini inkâr edenlerin gözleri dehşetle donar kalır! "Eyvah! Gerçekten biz kozamızda - dünyamızda yaşıyormuşuz (bu gerçeği fark edememişiz)! Hayır, zâlimler imişiz. " |
Ahmed Hulusi | Gerçek vaat, tehdit, ölüm ve Kıyamet yaklaştığında, işte o zaman kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin gözleri belerir. 'Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz bu durumdan habersizmişiz. Hayır, hayır, biz inkârda, isyanda, şirkte ısrar eden zâlim kimselermişiz.' derler. |
Ahmet Tekin | Hak olan vaad yaklaşmıştır. İşte o zaman inkar edenlerin gözleri dışarı fırlar. 'Yazık bize! Doğrusu biz bundan gafletteydik. Hayır, biz zalimlerdik.' |
Ahmet Varol | Gerçek olan va'd yaklaşmıştır, işte o zaman, inkâr edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler). |
Ali Bulaç | Ve hak olan vaad (kıyamet) yaklaştığı vakit, işte o zaman, kâfir olanların gözleri hemen dikilecek: “- Vah bizlere! Biz bundan gaflet ettik, doğrusu kendimize zulmetmiş olduk.” diyecekler. |
Ali Fikri Yavuz | Artık, hak olan o (Kıyamet) va’dinin gerçekleşme vakti de gelip çatmıştır; işte o zaman, hayatları boyu küfürde ısrar etmiş olanların gözleri birden donakalır. “Eyvah bize!” diye feryat ederler; “Bu ânı hiç hesaba katmıyor ve bu an sanki hiç gelmeyecekmiş gibi tam bir umursamazlık içinde davranıyorduk. Meğer biz, ne yanlış yapmış, kendimize ne yazıklar etmişiz!” |
Ali Ünal | (96-97) Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc setleri açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman, verilen gerçek söz yaklaştığında inkâr edenlerin gözleri donakalır! “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz, hatta biz zâlim kimselermişiz” derler. [336] |
Bayraktar Bayraklı | Gercek vaad yaklastiginda, inkar edenlerin gozleri beleriverir: «Vah bize! Bundan once gaflet icindeydik, hem de zalimdik» derler. |
Bekir Sadak | Hak olan va'd (Kıyametin safhaları) yaklaşınca bir de bakarsın ki o inkâr edenlerin gözleri belerip kalır, «eyvah bize! Biz bundan gaflette bulunuyorduk; daha doğrusu biz zâlimler idik» derler. |
Celal Yıldırım | Gerçek vaadin (kıyamet gününün) eşiğine gelindiğinde inkârcıların bakışları dehşetten donakalacak ve “Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz bu ana karşı hep umursamazlık göstermiştik. Biz gerçekten kendimize zulmeden kimselerden olduk” (diyecekler). |
Cemal Külünkoğlu | Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. “Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz” derler. |
Diyanet İşleri | Gerçek vaad yaklaştığında, inkar edenlerin gözleri beleriverir: 'Vah bize! Bundan önce gaflet içindeydik, hem de zalimdik' derler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! «Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz.» |
Diyanet Vakfı | Hak sözün gerçekleşmesi yaklaşmış ve kafirlerin gözleri korkudan dona kalmıştır: 'Vah bize, Biz bundan gaflet içinde idik. Biz gerçekten zalimler olduk.' |
Edip Yüksel | Ve gerçek vaad yaklaştığında, işte o zaman kâfir olanların gözleri beleriverir. «Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik, hayır biz zalim kimselerdik.» derler. |
Elmalılı ( Sade ) | ve gerçek va'd yaklaştığı vakit, işte o zaman o küfredenlerin gözleri belerecek (bir noktaya dikilip kalacak): «Eyvah bizlere, biz bundan gaflet ettik! Hayır, kendimize zulmetmiş olduk!» diyecekler. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | ve hak va'd yaklaştığı vakıt, o zaman işte o küfredenlerin derhal gözleri belerecek «eyvah bizlere biz bundan gaflet ettik, hayır kendimize zulmetmiş olduk» diyecekler |
Elmalılı Hamdi Yazır | (96-97) Yecuc ve Mecuc(un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden akın ederler. Gerçek olan vaad yaklaşmıştır, işte o zaman, küfredenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler). |
Gültekin Onan | Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz." |
Harun Yıldırım | (96-97) Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc (un seddi) açılıb da her tepeden saldıracakları ve gerçek va'd olan (kıyamet) yaklaşdığı vakit, işte o zaman o küfr (ve inkâr) edenlerin gözleri hemen belirib kalacak, «Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik. Hayır, biz zaalim kimselerdik» (diyecekler). |
Hasan Basri Çantay | (96-97) Nihâyet Ye’cüc ve Me’cüc’ün (seddi) açıldığı ve onların her tepeden akın etmekte olduğu ve gerçek va'd (olan kıyâmet)in yaklaştığı zaman bir de bakarsın ki, inkâredenlerin gözleri (dehşetten) donuktur. 'Eyvah bize! Hakikaten bundan gaflet içindeydik,(biz) bil'akis (nefsimize) zulmeden kimseler imişiz!' (derler). |
Hayrat Neşriyat | Ve gerçek vaad yaklaştığı zaman; o küfredenlerin gözleri belerip kalır: Vah bize, bundan önce gaflet içindeydik, biz gerçekten zalimler idik. |
İbni Kesir | Allah'ın vaat ettiği gerçeklerin olması yakınlaşmıştır. O gün geldiğinde, gerçekleri inkar etmiş olanların gözleri şaşkınlık içerisinde "Bu yeniden diriliş gününden bihaber olarak yaşadığımız için, bize yazıklar olsun, böyle yapmakla kendimize haksızlık yapmışız" derler. |
İlyas Yorulmaz | Gerçek olan söz yaklaşmıştır. İşte o zaman, küfre sapanların gözleri yuvalarından fırlayacak, “Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zulme sapmıştık” (diyecekler). |
İnsan Dergisi | İşte o zaman, gerçekleşeceğinde asla kuşku olmayan o vaad, yani kıyamet vakti yaklaşmış demektir. Kıyamet kopunca tüm insanlar yeniden diriltilip Rab'lerinin huzuruna getirilecekler. İşte o anda, inkârcıların gözleri korku ve dehşetle yerinden fırlayacak ve "Vay başımıza gelenlere!" diye feryat edecekler, "Biz nasıl oldu da, buna karşı böylesine umursamaz davrandık. Yok yok, aslında düpedüz zalim kimselerdik biz!" diyecekler. Fakat son pişmanlık fayda vermeyecek. |
Kadri Çelik | (ki o zaman) başa gelmesi kaçınılmaz olan (kıyamet) söz(ün)ün gerçekleşmesi de yaklaşmış olacaktır. O zaman ki, hakkı inkara şartlanmış olan kimselerin gözleri yerinden oynayacak ve (birbirlerine:) "Vah bize!" (diye yakınacaklar), "Bu (kıyamet sözüne) karşı hep umursamazlık gösterdik! Çünkü, zulüm ve kötülük yap(maya eğilimli ol)an kimselerdik!" |
Mahmut Kısa | Ve gerçek vait yaklaşınca işte o zaman kâfir olanlar, gözlerini dikip kalacaklar ve yazıklar olsun bize diyecekler, bundan gafildik, hattâ zâlimdik biz. |
Muhammed Esed | İmdi, mutlaka gerçekleşecek olan sözün vakti yaklaşmıştır: işte o zaman, küfürde ısrar edenler, gözleri yuvalarından fırlatmış bir halde "Yazıklar olsun bize!" (diyecekler), "Doğrusu biz bu (söze) karşın gaflete dalmışız; dahası (böyle yapmakla) kendi kendimize kıymışız!" |
Mustafa İslamoğlu | Ve doğru olan vaad (Kıyamet günü) yaklaştığı zaman, artık kâfirlerin gözleri muzdarip bir hale gelecek, (ve diyeceklerdir ki:) «Eyvah bizlere! Biz bundan gaflette bulunmuş olduk. Hayır. Biz zalimler olduk.» |
Ömer Nasuhi Bilmen | Gerçek olan vaad yaklaştığında, kâfirlerin gözleri yuvalarından fırlar. “Yazıklar olsun bize! Biz bundan gerçekten gâfildik, hatta biz gerçekten zâlimlermişiz. ” derler. |
Ömer Öngüt | İşte gerçek vaat yaklaşmıştır. İşte o zaman kafirlerin gözleri dehşetten bakakalır: - Eyvah bize, bundan önce biz gaflet içindeydik. Biz gerçekten zalim kimselerdik. |
Şaban Piriş | (yecüc mecüc seddinin açılışıyla) gerçek olan söz (kıyamet) yaklaşmıştır. İşte o zaman inkârcı kişilerin gözleri donup kalmıştır: “Vah vah, yazıklar olsun bize! Biz bundan gaflet içinde imişiz. Hayır aksine biz zalimlermişiz.” |
Sadık Türkmen | Gerçek vaadin (kıyamet gününün) eşiğine gelindiğinde kâfirlerin bakışları dehşetten donakalır ve «Eyvah halimize! Biz bu anın geleceğinden gafil yaşadık, biz gerçekten zalimlerden olduk» derler. |
Seyyid Kutub | (96-97) Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc’ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır. "Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik!" diyecekler. |
Suat Yıldırım | Gerçek va'd (yani kıyâmet) yaklaşmış olur. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalır. "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik (bunun doğru olacağını hiç düşünmüyorduk). Meğer biz zulmediyormuşuz!" (diye mırıldandılar). |
Süleyman Ateş | Gerçek olan va'd yaklaşmıştır, işte o zaman, küfre sapanların gözleri yuvalarından fırlayacak: «Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zulme sapmıştık» (diyecekler). |
Süleymaniye Vakfı | Artık gerçek tehdidin (cehennemin) vakti yaklaşmıştır. Birde bakarsın ki bu kâfirlerin gözleri fal taşı gibi açılmış “Yazık oldu bize, bunu hesaba katmamıştık, aslında yanlış yapıyorduk” diyorlar. |
Tefhim-ul Kuran | Artık hak olan vaad yaklaşmış, inkâr edenlerin gözleri donakalmıştır. 'Eyvah bize!' derler. 'Bundan habersizdik. Aslında biz kendimize yazık etmişiz.' |
Ümit Şimşek | Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik." derler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve gerçek olan vaad (kıyamet) yaklaştığında küfre sapanların gözleri (dehşetle) belerip-donakalacak, "Eyvahlar bize. Biz bundan tam bir gaflet içindeydik, biz gerçekten zalimlerden olduk" (diyeceklerdir). |
Sureler
Sayfa 322
Mushaf
Mushaf
Enbiyâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Enbiyâ Suresi 96. Ayet
Önceki
Önceki
Enbiyâ Suresi 98. Ayet
Sonraki
Sonraki