Enbiyâ Suresi 61. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Enbiyâ Suresi 112 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 73. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 322 sayfa numarasında yer almaktadır.
قَالُوا فَأْتُوا بِه۪ عَلٰٓى اَعْيُنِ النَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَشْهَدُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 322
Sayfa 322
İlgili Sure
Enbiyâ Suresi
Enbiyâ Suresi
Önceki
Enbiyâ Suresi 60. Ayet
Enbiyâ Suresi 60. Ayet
Sonraki
Enbiyâ Suresi 62. Ayet
Enbiyâ Suresi 62. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | “O'nu insanların gözü önüne getirin, mahkemesi ve cezalandırılması halk önünde olsun da, belki ona şahit olunca, ondan ibret alırlar.” |
Abdullah Parlıyan | O halde, dediler, onu hemen insanların gözü önüne getirin. Belki şahitlik ederler. |
Adem Uğur | Dediler ki: "Onu tutuklayıp halkın gözleri önüne getirin ki, herkes olaya şahit olsun. " |
Ahmed Hulusi | 'O halde onu halkın gözü önüne çıkarın. Olur ki, onu teşhis ederler.' dediler. |
Ahmet Tekin | Dediler ki: 'Öyleyse onu insanların gözlerinin önüne getirin. Olur ki onlar da şahit olurlar!' |
Ahmet Varol | Dediler ki: "Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar." |
Ali Bulaç | (Nemrud ve kavminin ileri gelenleri şöyle) dediler: “- Öyle ise, onu insanların gözleri önüne getirin, belki (yaptığı işe) şahidlik ederler.” |
Ali Fikri Yavuz | “Öyleyse,” dedi diğerleri, “getirin onu halkın önüne; (bakarsınız suçunu itiraf eder de,) aleyhinde şahit olurlar!” |
Ali Ünal | “O halde, onu hemen insanların gözü önüne getirin, belki şâhitlik ederler” dediler. |
Bayraktar Bayraklı | (60-61) Bazilari: «Ibrahim denen bir gencin onlari diline doladigini duymustuk» deyince, «O halde bunlarin sahidlik edebilmeleri icin onu halkin gozu onune getirin» dediler. |
Bekir Sadak | Bunların şahitlik etmeleri ic!n onu halkın önüne getirin, dediler. |
Celal Yıldırım | “Haydi, getirin onu halkın huzuruna ki çekeceği cezaya onlar da şahit olsun” dediler. |
Cemal Külünkoğlu | (Bir kısmı da) “O hâlde haydi, onu insanların gözü önüne getirin. Belki (bu konuda) şahitlik ederler” dediler. |
Diyanet İşleri | (60-61) Bazıları: 'İbrahim denen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk' deyince, 'O halde bunların şahidlik edebilmeleri için onu halkın gözü önüne getirin' dediler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | O halde, dediler, onu hemen insanların gözü önüne getirin. Belki şahitlik ederler. |
Diyanet Vakfı | 'Onu kamunun huzuruna çıkarın ki tanık olsunlar,' dediler. |
Edip Yüksel | «O halde onu insanların gözleri önüne getirin, olur ki (aleyhinde) şahidlik ederler» dediler. |
Elmalılı ( Sade ) | hadi onu halkın gözleri önüne getirin, belki (onlar da aleyhinde) şehadet ederler.» dediler. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Haydin dediler: getirin onu nâsın gözleri önüne belki şehadet ederler |
Elmalılı Hamdi Yazır | Dediler ki: "Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar." |
Gültekin Onan | Dediler ki: “Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona şahid olsunlar.” |
Harun Yıldırım | Dediler: «O halde onu insanların gözleri önüne getirin. Olur ki onlar da (aleyhinde) şâhidlik ederler». |
Hasan Basri Çantay | 'Öyle ise onu insanların gözü önüne getirin; belki (onun yaptığına) şâhidlik ederler' dediler. |
Hayrat Neşriyat | Dediler ki: O halde bunların şahidlik edebilmeleri için onu insanların gözleri önüne getirin. |
İbni Kesir | "İbrahim'i insanların karşısına getirin, belki İbrahim'in putları kırdığına dair şahitlik eden birisi bulunur." dediler. |
İlyas Yorulmaz | Dediler ki: “Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin. Belki şahitlik ederler.” |
İnsan Dergisi | "Öyleyse, onu derhal yakalayıp insanlarla yüzleştirin ki, bu sözleri söylediğine şahitlik etsinler!" dediler. Böylece, İbrahim'i tutup getirdiler ve: |
Kadri Çelik | (Berikiler:) "Onu insanların karşısına çıkarın, (aleyhine) tanıklık etsinler!" dediler. |
Mahmut Kısa | Öyleyse dediler, onu halkın gözü önüne getirin de söylediği söze tanıklıkta bulunsunlar. |
Muhammed Esed | (Diğerleri) dediler ki: "Onu insanların önüne çıkarın; belki görgü şahitliği yapacak birileri çıkar!" |
Mustafa İslamoğlu | «Haydin dediler. O'nu nâsın gözleri önüne getiriniz; umulur ki onlar şehâdette bulunurlar.» |
Ömer Nasuhi Bilmen | Dediler ki: “O halde onu hemen insanların gözü önüne getirin, belki şâhitlik ederler. ” |
Ömer Öngüt | -Şahitlik etmeleri için onu halkın gözü önüne getirin, dediler. |
Şaban Piriş | (diğerleri) dediler ki: “Derhal, onu insanların gözleri önüne getirin, onlar da şahit olsunlar.” |
Sadık Türkmen | O halde onu yakalayıp halkın karşısına getiriniz ki, herkes bu suçunun tanığı olsun dediler. |
Seyyid Kutub | "Haydin, dediler, getirin onu halkın huzuruna ki çekeceği cezaya onlar da şahit olsunlar." |
Suat Yıldırım | "Onu insanların gözü önüne getirin de (nasıl cezâlandırılacağına) tanık olsunlar" dediler. |
Süleyman Ateş | Dediler ki: «Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar.» |
Süleymaniye Vakfı | Diğerleri: “Getirin onu halkın önüne; belki bir gören olmuştur” diye karşılık verdi. |
Tefhim-ul Kuran | 'Öyleyse onu halkın önüne çıkarın da başına geleceklere herkes şahit olsun' dediler. |
Ümit Şimşek | Dediler: "Halkın gözleri önüne getirin onu ki, açıkça görebilsinler." |
Yaşar Nuri Öztürk | Dediler ki "O halde onu insanların gözü önüne getirin ki (belki kendisini tanıyıp, ilahlarımız hakkında söylediklerine) şahidlik ederler." |
Sureler
Sayfa 322
Mushaf
Mushaf
Enbiyâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Enbiyâ Suresi 60. Ayet
Önceki
Önceki
Enbiyâ Suresi 62. Ayet
Sonraki
Sonraki