En'âm Suresi 75. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
En'âm Suresi 165 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 55. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 128 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَكَذٰلِكَ نُر۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ مَلَكُوتَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِن۪ينَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 128
Sayfa 128
İlgili Sure
En'âm Suresi
En'âm Suresi
Önceki
En'âm Suresi 74. Ayet
En'âm Suresi 74. Ayet
Sonraki
En'âm Suresi 76. Ayet
En'âm Suresi 76. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Böylece biz İbrahim'e, Allah'ın göklerde ve yeryüzündeki güçlü hükümranlığı ile ilgili derin bir kavrayış kazandırdık ki, kalben tatmin olup kesin bilgi edinenlerden olsun diye. |
Abdullah Parlıyan | Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Adem Uğur | Böylece İbrahim'e, ikân sahibi olsun diye, semâlar ve arzın melekûtunu (derûnundaki, onları oluşturan kuvveleri) görecek basîreti veriyoruz (gözünün gördüğüyle eşyanın hakikatinden perdelenmesin diye). |
Ahmed Hulusi | Babasının hak yoldan sapmalarını gösterdiğimiz gibi, biz, ilme, delile ve gerekçeye itibar edip, kesin inananlardan olması için İbrâhim’e göklerin ve yerin işleyiş disiplinini ve aslî düzenini gösteriyoruz. |
Ahmet Tekin | Böylece İbrahim'e kesin bilgi sahibi olması için göklerin ve yerin melekutunu (büyüklüklerini, harikuladeliklerini) de gösteriyorduk. |
Ahmet Varol | Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Ali Bulaç | Biz, İbrahim’e atasının ve kavminin sapıklığını gösterdiğimiz gibi, göklerin ve yerin acâibini ve güzelliklerini gösteriyorduk ki, tevhîd hususunda yakîn sahibi olsun. |
Ali Fikri Yavuz | Bu şekilde İbrahim’e (şirki çirkin gösterdiğimiz gibi), göklerin ve yerin melekûtunu (varlığın iç boyutunu, taşıdığı ve üzerine oturduğu asıl hakikatı) da gösteriyorduk; böyle yapıyorduk ki, imanda (o çok geniş kapasitesini dolduracak) nihaî kesinliğe ulaşsın. |
Ali Ünal | Böylece biz İbrâhim'e, kesin inananlardan olsun diye göklerin ve yerin melekûtunu/ kainatın işleyiş kanunlarını gösteriyorduk. [118] |
Bayraktar Bayraklı | Yakinen bilenlerden olmasi icin ibrahim'e goklerin ve yerin hukumranligini soylece gosteriyorduk: |
Bekir Sadak | İşte böylece biz İbrahim'e kesin bilgi edinenlerden olsun diye göklerin ve yerin melekûtunu (yaratılışındaki düzen, denge, plân ve bazı kanunların işleyişini) gösteriyorduk. |
Celal Yıldırım | Böylece biz İbrahim'e (şirkin çirkinliğini gösterdiğimiz gibi), göklerin ve yerin melekûtunu (muhteşem ve mükemmel varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
Cemal Külünkoğlu | İşte böylece İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden olsun. |
Diyanet İşleri | Yakinen bilenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin hükümranlığını şöylece gösteriyorduk: |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Diyanet Vakfı | Kesin bir inanca sahip olması için, İbrahim'e göklerin ve yerin yönetimini şöylece gösterdik: |
Edip Yüksel | Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu (muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
Elmalılı ( Sade ) | Böylece İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Bu sûretle İbrâhîme göklerin ve yerin melekûtünü gösteriyorduk ki yakîn hâsıl edenlerden olsun |
Elmalılı Hamdi Yazır | Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk. |
Gültekin Onan | Biz İbrahim’e yakîn sahiplerinden olsun diye göklerin ve yerin mülkünü böylece gösteriyorduk. |
Harun Yıldırım | Biz İbrâhîme (hakıykatı nasıl öğretdiysek, istidlalde bulunması ve) kesin ilme erenlerden olması için göklerin ve yerin büyük mülkünü de öylece gösteriyorduk. |
Hasan Basri Çantay | İşte (birliğimize delil getirsin) ve kat'î olarak îmân edenlerden olsun diye İbrâhîm’e, göklerin ve yerin melekûtunu (İlâhî tasarrufâtın açıkça göründüğü cihetini)böyle gösteriyorduk. |
Hayrat Neşriyat | İşte böylece yakınen bilenlerden olması için Biz, İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk. |
İbni Kesir | Böylece göklerin ve yerin hakimiyetinin delillerini, tam bir kanaat getirmesi için gösterdik. |
İlyas Yorulmaz | Böylece yakin edenlerden olması (ve diğerlerini hidayete erdirmesi) için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik. |
İnsan Dergisi | İşte böylece İbrahim'e, tam ve kesin bir imana ulaşabilmesi için göklerdeki ve yerdeki ilâhî hükümranlığı açıkça ortaya koyan delilleri gösteriyorduk: |
Kadri Çelik | Böylece Biz İbrahime, (Allahın) gökler ve yer üzerindeki güçlü hükümranlığı ile ilgili (ilk) kavrayışı kazandırdık, ki kalben mutmain olan kimselerden olsun. |
Mahmut Kısa | Biz, gerçek ve şüphesiz bilgiye sahip olması için İbrahîm'e, göklerdeki ve yeryüzündeki kudret ve saltanatı, tasarruf ve hikmeti böylece göstermedeydik. |
Muhammed Esed | İşte böylece Biz, İbrahim'e göklerin ve yerin hükümranlığı hakkında bir bakış açısı kazandırdık ki, kalben mutmain kimselerden olsun. |
Mustafa İslamoğlu | Ve İbrahim'e şöylece göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, yakinen bilip inananlardan oluversin. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Böylece biz İbrahim'e yakîn sahiplerinden olması için, göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Ömer Öngüt | İbrahim’e sağlam müminlerden olması için, göklerin ve yerin hükümranlığını da şöyle göstermiştik. |
Şaban Piriş | Bir zamanlar Biz İbrahim’e göklerin ve yeryüzünün melekûtunu/yönetimini gösteriyorduk ki, gerçeği görüp bilerek inananlardan olsun. |
Sadık Türkmen | Biz İbrahim'e göklerin ve yerin görkemli egemenlik mekanizmasını böylece gösteriyorduk ki, o kesin inançlılardan olsun. |
Seyyid Kutub | Biz İbrâhim’e (şirkin çirkinliğini gösterdiğimiz gibi) imanında yakîne, kesinliğe ulaşması için göklerin ve yerin muhteşem hükümranlığını da öylece gösteriyorduk. |
Suat Yıldırım | Böylece biz İbrâhim'e göklerin ve yerin melekûtunu (büyük ve hârikulâde muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
Süleyman Ateş | İşte böyle İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, yakîn sahiplerinden olsun. |
Süleymaniye Vakfı | İbrahim’e bu sapıklığı gösterdiğimiz gibi göklerin ve yerin yönetimini de gösterdik ki kesin bilgiye erişenlerden olsun. |
Tefhim-ul Kuran | Kesin bir imana erişmesi için, İbrahim'e Biz böylece göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik. |
Ümit Şimşek | Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, gerçeği görüp bilerek inananlardan olsun. |
Yaşar Nuri Öztürk | Böylece İbrahim'e yakinen (kesin olarak) inananlardan olması için göklerin ve yerin melekutunu (hükümranlığını) gösteriyorduk. |
Sureler
Sayfa 128
Mushaf
Mushaf
En'âm Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
En'âm Suresi 74. Ayet
Önceki
Önceki
En'âm Suresi 76. Ayet
Sonraki
Sonraki