Sureler
Mealler
Önceki
Fecr Suresi
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 (1-2) Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
2 (1-2) Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
3 Doğurana ve doğurduğuna and olsun ki;
4 İnsanoğlunu, zorluklara katlanacak şekilde yarattık.
5 İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
6 'Yığın yığın mal tüketmişimdir' diyor.
7 O, kimsenin kendisini görmediğini mi zannediyor?
8 (8-9) Biz onun için iki göz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi?
9 (8-9) Biz onun için iki göz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi?
10 Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi?
11 Ama o, zor geçidi aşmaya girişemedi.
12 O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin?
13 O geçit, bir köle ve esir azadetmek,
14 (14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
15 (14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
16 (14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
17 Sonra, inanıp birbirlerine sabır tavsiye edenlerden, merhametlilerden olmayı tavsiye edenlerden olmaktır.
18 İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.
19 Ayetlerimizi inkar edenler, işte onlar amel defterleri sollarından verilenlerdir.
20 Onlar her yönden ateşle kapatılacaklardır.
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
لَٓا اُقْسِمُ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ 1
وَاَنْتَ حِلٌّ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ 2
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَۙ 3
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ي كَبَدٍۜ 4
اَيَحْسَبُ اَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ اَحَدٌۢ 5
يَقُولُ اَهْلَكْتُ مَالاً لُبَداًۜ 6
اَيَحْسَبُ اَنْ لَمْ يَرَهُٓ اَحَدٌۜ 7
اَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِۙ 8
وَلِسَاناً وَشَفَتَيْنِۙ 9
وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِۚ 10
فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَۘ 11
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُۜ 12
فَكُّ رَقَبَةٍۙ 13
اَوْ اِطْعَامٌ ف۪ي يَوْمٍ ذ۪ي مَسْغَبَةٍۙ 14
يَت۪يماً ذَا مَقْرَبَةٍۙ 15
اَوْ مِسْك۪يناً ذَا مَتْرَبَةٍۜ 16
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِۜ 17
اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِۜ 18
وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِنَا هُمْ اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِۜ 19
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ 20
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
لَٓا اُقْسِمُ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ
(1-2) Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
1
وَاَنْتَ حِلٌّ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ
(1-2) Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
2
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَۙ
Doğurana ve doğurduğuna and olsun ki;
3
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ي كَبَدٍۜ
İnsanoğlunu, zorluklara katlanacak şekilde yarattık.
4
اَيَحْسَبُ اَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ اَحَدٌۢ
İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
5
يَقُولُ اَهْلَكْتُ مَالاً لُبَداًۜ
'Yığın yığın mal tüketmişimdir' diyor.
6
اَيَحْسَبُ اَنْ لَمْ يَرَهُٓ اَحَدٌۜ
O, kimsenin kendisini görmediğini mi zannediyor?
7
اَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِۙ
(8-9) Biz onun için iki göz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi?
8
وَلِسَاناً وَشَفَتَيْنِۙ
(8-9) Biz onun için iki göz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi?
9
وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِۚ
Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi?
10
فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَۘ
Ama o, zor geçidi aşmaya girişemedi.
11
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُۜ
O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin?
12
فَكُّ رَقَبَةٍۙ
O geçit, bir köle ve esir azadetmek,
13
اَوْ اِطْعَامٌ ف۪ي يَوْمٍ ذ۪ي مَسْغَبَةٍۙ
(14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
14
يَت۪يماً ذَا مَقْرَبَةٍۙ
(14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
15
اَوْ مِسْك۪يناً ذَا مَتْرَبَةٍۜ
(14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
16
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِۜ
Sonra, inanıp birbirlerine sabır tavsiye edenlerden, merhametlilerden olmayı tavsiye edenlerden olmaktır.
17
اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِۜ
İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.
18
وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِنَا هُمْ اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِۜ
Ayetlerimizi inkar edenler, işte onlar amel defterleri sollarından verilenlerdir.
19
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ
Onlar her yönden ateşle kapatılacaklardır.
20

Sureler

Mealler
Fecr Suresi
Önceki
Şems Suresi
Sonraki