A'râf Suresi 91. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
A'râf Suresi 206 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 39. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 151 sayfa numarasında yer almaktadır.
فَاَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۚۛ
Sureler
Mushaf
Sayfa 151
Sayfa 151
İlgili Sure
A'râf Suresi
A'râf Suresi
Önceki
A'râf Suresi 90. Ayet
A'râf Suresi 90. Ayet
Sonraki
A'râf Suresi 92. Ayet
A'râf Suresi 92. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Derken bir sarsıntı onların işini bitirdi de, cansız olarak yurtlarında diz üstü yıkılıp kaldılar. |
Abdullah Parlıyan | Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar. |
Adem Uğur | Onları o şiddetli sarsıntı yakaladı. . . Yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar. |
Ahmed Hulusi | Derken, şiddetli bir gürleme halinde âni bir sarsıntı onların işini bitirdi. Sabahleyin yurtlarında yere çarpılarak çakılıp kalanlar oldular. |
Ahmet Tekin | Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar. |
Ahmet Varol | Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
Ali Bulaç | Nihayet onları, o korkunç zelzele (sarsıntı) yakalayıverdi. Böylece evlerinde çöküp helâk oldular. |
Ali Fikri Yavuz | Nihayet o korkunç sarsıntı onları kıskıvrak yakaladı da, (hiçbir kurtulma zaman ve imkânı bulamadan) oldukları yerde yüzüstü kapaklanıp gittiler. |
Ali Ünal | Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi; yurtlarında diz üstü çöktüler. |
Bayraktar Bayraklı | Bu yuzden onlari bir sarsinti tuttu ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler. |
Bekir Sadak | (91-92) Bunun üzerine onları müthiş sarsıntı yakalayıverdi ve (böylece) kendi yurtlarında oldukları yerde dizüstü çöküp kaldılar; Şuâyb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç şenşatır yaşamamış gibi oldular. Şuâyb'ı yalanlayanlar ziyana uğrayanların tâ kendileri oldular. |
Celal Yıldırım | Derken, onları müthiş bir deprem yakalayıverdi ve yurtlarında/evlerinde cansız olarak dizüstü donakaldılar. |
Cemal Külünkoğlu | Derken, onları o korkunç sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar. |
Diyanet İşleri | Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar. |
Diyanet Vakfı | Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde diz üstü çöküverdiler. |
Edip Yüksel | Derken o (müthiş) sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
Elmalılı ( Sade ) | Derken onları o dehşetli sarsıntı yakalayıverdi ve hemen yurtlarında çökekaldılar. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Derken onları o recfe tutuverdi, derhal vatanlarında çöke kaldılar |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
Gültekin Onan | Nihayet onları şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. |
Harun Yıldırım | Bunun üzerine onları o müdhiş zelzele yakalayıverdi de yurdlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular. |
Hasan Basri Çantay | Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizüstü çöküp kalan kimseler oldular. |
Hayrat Neşriyat | Bunun üzerine onları sarsıntı yakalayıverdi. Ve yurtlarında dizüstü çökenler oldular. |
İbni Kesir | Sonra onları bir sarsıntı yakaladı ve yurtlarında dizlerinin üstüne çöküp kaldılar. |
İlyas Yorulmaz | Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu da böylece evlerinde diz üstü çöküverenler oldular. |
İnsan Dergisi | Derken, ansızın dehşet verici bir gürültüyle patlayan ve şehrin altını üstüne getiren korkunç bir sarsıntı çarpıverdi onları; böylece, cansız bir hâlde oldukları yere serildiler. |
Kadri Çelik | Derken, bir deprem onların işini bitirdi: kendi evlerinde cansız olarak yere serilip kaldılar. |
Mahmut Kısa | Derken, şiddetli bir depremle azâba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helâk olup gittiler. |
Muhammed Esed | Derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar. |
Mustafa İslamoğlu | Derken onları şiddetli bir zelzele yakaladı da yurtlarında diz üstü çöken kimseler oldular. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Derken kendilerini müthiş bir sarsıntı yakalayıverdi, yurtlarında dizüstü çökekaldılar. |
Ömer Öngüt | (91-92.) Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu. |
Şaban Piriş | Hemen onları titreme yakaladı. Evlerinde diz üstü çökekaldılar. |
Sadık Türkmen | Bu arada ani bir yersarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler. |
Seyyid Kutub | Derken şiddetli bir deprem onları kıskıvrak yakaladı ve derhal oldukları yerde çökekaldılar. |
Suat Yıldırım | Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
Süleyman Ateş | Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
Süleymaniye Vakfı | Çok geçmeden onları öyle bir sarsıntı tuttu ki bulundukları yere çöküp kaldılar. |
Tefhim-ul Kuran | Sonra onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar. |
Ümit Şimşek | Bunun üzerine o korkunç titreşim/o büyük zelzele onları yakalayıverdi de öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Derken onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında dizüstü çökekaldılar. |
Sureler
Sayfa 151
Mushaf
Mushaf
A'râf Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
A'râf Suresi 90. Ayet
Önceki
Önceki
A'râf Suresi 92. Ayet
Sonraki
Sonraki