A'râf Suresi 107. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
A'râf Suresi 206 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 39. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 151 sayfa numarasında yer almaktadır.
فَاَلْقٰى عَصَاهُ فَاِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُب۪ينٌۚ
Sureler
Mushaf
Sayfa 151
Sayfa 151
İlgili Sure
A'râf Suresi
A'râf Suresi
Önceki
A'râf Suresi 106. Ayet
A'râf Suresi 106. Ayet
Sonraki
A'râf Suresi 108. Ayet
A'râf Suresi 108. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bunun üzerine Musa asasını yere attı. “Oo bir de ne görsünler!” koskoca bir ejderha! |
Abdullah Parlıyan | Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi! |
Adem Uğur | (Bunun üzerine Musa) asasını bıraktı, birden o asa büyük bir yılan olarak göründü! |
Ahmed Hulusi | Bunun üzerine Mûsâ asâsını yere attı. Asâ hemen, âşikâre bir ejderha oluverdi. |
Ahmet Tekin | Bunun üzerine (Musa) asasını attı ve bir anda apaçık bir yılan oluverdi. |
Ahmet Varol | Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi. |
Ali Bulaç | Bunun üzerine Mûsa, asâsını yere bıraktı. Hemen o anda asâ, kocaman bir ejderha oluverdi. |
Ali Fikri Yavuz | Bunun üzerine Musa asâsını bırakıverdi.. bir de ne görsünler, o asâ bir ejderha kesilivermiş! |
Ali Ünal | Bunun üzerine Mûsâ asâsını yere attı, o hemen tam anlamıyla bir ejderha oluverdi. |
Bayraktar Bayraklı | (107-10) 8 Musa, asasini yere atar atmaz apacik bir yilan oluverdi; elini cikardi, bakanlar bembeyaz oldugunu gorduler. * |
Bekir Sadak | Bunun üzerine Musa, Asa'sını bırakıverdi, derken ansızın o açık ortada büyükçe bir yılan oluverdi. |
Celal Yıldırım | Bunun üzerine Musa, asasını yere bırakıverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha oldu. |
Cemal Külünkoğlu | Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha. |
Diyanet İşleri | (107-108) Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan (ejderha) oluverdi; elini çıkardı, bakanlar bembeyaz olduğunu gördüler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi! |
Diyanet Vakfı | Asasını attı, iri bir yılan oluverdi. |
Edip Yüksel | Bunun üzerine Musa, asâsını yere bırakıverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi. |
Elmalılı ( Sade ) | Bunun üzerine asasını bırakıverdi. Bir de ne görsün; koskoca bir ejderha kesiliverdi. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Bunun üzerine asasını bırakıverdi, ne baksın o koskoca bir ejderha kesiliverdi |
Elmalılı Hamdi Yazır | Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi. |
Gültekin Onan | Bunun üzerine asasını bıraktı da o hemen açıkça ejderha oluverdi. |
Harun Yıldırım | Bunun üzerine (Musa) asasını bırakdı, bir de ne görsünler: O, apaçık bir ejderhâdır. |
Hasan Basri Çantay | Bunun üzerine (Mûsâ) asâsını (yere) bıraktı. Bir de baktılar ki, o, apaçık bir ejderhâ! |
Hayrat Neşriyat | Bunun üzerine asasını bıraktı. Bir de ne görsünler; o, apaçık bir ejderhadır. |
İbni Kesir | Musa asasını yere atınca, asa birden bire açık bir şekilde yılan oldu. |
İlyas Yorulmaz | Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir ejderha oluverdi. |
İnsan Dergisi | Bunun üzerine Musa asasını yere atıverdi. Bir de ne görsünler, o cansız değnek, kocaman bir yılana dönüşmüş! |
Kadri Çelik | Bunun üzerine (Musa), asasını yere bıraktı: Oo! (bir de ne görsünler!) düpedüz bir yılandı, bu; |
Mahmut Kısa | Mûsâ, sopasını yere attı, derken sopa apaşikâr kocaman bir yılan oldu. |
Muhammed Esed | Bunun üzerine (Musa) asasını yere bıraktı: Fakat o da ne? Düpedüz bır yılandı o! |
Mustafa İslamoğlu | Bunun üzerine âsâsını bıraktı. Âsâ hemen apaçık bir ejderha oluverdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bunun üzerine asasını yere attı. Bir de ne görsünler! Apaçık bir ejderha! |
Ömer Öngüt | O anda Musa bastonunu attı. Şimdi o apaçık bir ejderha olmuştu. |
Şaban Piriş | Bunun üzerine asasını attı, o birden apaçık kocaman bir yılan/ejderha oluverdi! |
Sadık Türkmen | bunun üzerine Musa, elindeki değneği yere attı, değnek o anda sahici bir yılan oluverdi. |
Seyyid Kutub | (107-108) Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere bırakıverdi, bir de ne görsün: o koskoca bir ejderha kesilmiş! Elini sıyırıp çıkardı, bir de ne görsün: Bakan kimseler için parlak mı parlak, ışık saçan bir el haline gelmiş! |
Suat Yıldırım | Bunun üzerine (Mûsâ), asâsını attı, birden o, açıkça bir ejderha (oluverdi). |
Süleyman Ateş | Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi. |
Süleymaniye Vakfı | Musa hemen değneğini yere attı. Birden bire tam bir yılan oluverdi. |
Tefhim-ul Kuran | Musa asâsını attığında o koca bir yılan kesiliverdi. |
Ümit Şimşek | Bunun üzerine Musa, asasını yere attı; birden korkunç bir ejderha oluverdi o. |
Yaşar Nuri Öztürk | Bunun üzerine (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir sü'ban (koskoca bir yılan-ejderha) oluverdi. |
Sureler
Sayfa 151
Mushaf
Mushaf
A'râf Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
A'râf Suresi 106. Ayet
Önceki
Önceki
A'râf Suresi 108. Ayet
Sonraki
Sonraki