|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْاَعْلٰىۙ Rabbinin en âlâ ismini tespih et (Esmâ'sıyla hakikatin olan Rabbinin âlâ oluşunu derûnundan yaşa)! |
1 |
|
اَلَّذ۪ي خَلَقَ فَسَوّٰىۙۖ O ki, (bedeni) yarattı da düzenledi. |
2 |
|
وَالَّذ۪ي قَدَّرَ فَهَدٰىۙۖ O ki, takdir etti de hidâyet etti (kemâlâtını izhar için kılavuzladı). |
3 |
|
وَالَّـذ۪ٓي اَخْرَجَ الْمَرْعٰىۙۖ O ki, mer'ayı (bedenlerin yararlanacağı ortamı) oluşturdu! |
4 |
|
فَجَعَلَهُ غُثَٓاءً اَحْوٰىۜ (Sonunda da) onu simsiyah çer - çöp (toprağa atılacak ceset) kıldı. |
5 |
|
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسٰىۙ Sana OKUtacağız da unutmayacaksın! |
6 |
|
اِلَّا مَا شَٓاءَ اللّٰهُۜ اِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفٰىۜ Allâh'ın dilediği müstesna. . . Muhakkak ki O, açığa çıkanı da bilir, gizleneni de. |
7 |
|
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرٰىۚ Biz sana en kolayı kolaylaştıracağız! |
8 |
|
فَذَكِّرْ اِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرٰىۜ Eğer zikra (hatırlatma) fayda verirse, hatırlat! |
9 |
|
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشٰىۙ Haşyet duyan hatırlayıp düşünecektir! |
10 |
|
وَيَتَجَنَّبُهَا الْاَشْقٰىۙ En şakî ise ondan kaçacaktır! |
11 |
|
اَلَّذ۪ي يَصْلَى النَّارَ الْـكُبْرٰىۚ O (en şakî) ki, en büyük ateşe (Allâh'tan ebedî uzak düşmüşlüğe) maruz kalır! |
12 |
|
ثُمَّ لَا يَمُوتُ ف۪يهَا وَلَا يَحْيٰىۜ Sonra orada ne ölür (kurtulur); ne de dirilir (hakikatin ilmiyle)! |
13 |
|
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ Arınıp saflaşan, gerçekten kurtulmuştur! |
14 |
|
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّه۪ فَصَلّٰىۜ Rabbinin ismini zikredip (hatırlayıp) bilfiil salât eden (yaşayan) kurtulmuştur. |
15 |
|
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۘ Fakat siz dünya hayatını (en aşağı yaşam düzeyini) tercih ediyorsunuz! |
16 |
|
وَالْاٰخِرَةُ خَيْرٌ وَاَبْـقٰىۜ Hâlbuki Âhiret (kudret - bilinç boyutu) daha hayırlı ve daha kalıcıdır. |
17 |
|
اِنَّ هٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْاُو۫لٰىۙ Muhakkak ki bu (bildirilen realite, ilim), ilk bilgilerde de (vardı). |
18 |
|
صُحُفِ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى İbrahim'in ve Musa'nın bilgilerinde! |
19 |