|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
وَالْعَـادِيَاتِ ضَبْـحاًۙ Yazıklar olsun (vahye) dinmez bir hınçla saldıranlara, |
1 |
|
فَالْمُـورِيَاتِ قَـدْحاًۙ ve (içindeki) öfke ateşiyle etrafı tutuşturanlara. |
2 |
|
فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحاًۙ ve sabah(lara)a kadar kıskançlıktan kıvrananlara, |
3 |
|
فَاَثَرْنَ بِه۪ نَقْعاًۙ sonuçta tozu dumana katarak ortalığı bulandıranlara: |
4 |
|
فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعاًۙ nihayet bu düşmanlıkla toplumun ortasına dalanlara… |
5 |
|
اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّه۪ لَكَنُودٌۚ ki gerçekten de (bu) insan tipi Rabbine karşı çok nankördür; |
6 |
|
وَاِنَّهُ عَلٰى ذٰلِكَ لَشَه۪يدٌۚ üstelik insanın kendisi de buna şahittir; |
7 |
|
وَاِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَد۪يدٌۜ zira o servete pek tutkundur. |
8 |
|
اَفَلَا يَعْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ O bilmez mi ki; kabirlerde bulunan herkes diriltilip ortaya çıkacağı zaman, |
9 |
|
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِۙ ve göğüslerde saklı her şey ortaya serileceği (zaman): |
10 |
|
اِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَب۪يرٌ Elbet Rableri, o gün onları (bekleyen akıbetin) iç yüzünden bütünüyle haberdardır! |
11 |