|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
وَالْعَـادِيَاتِ ضَبْـحاًۙ Ooo! Nefes nefese koşan binek atları, |
1 |
|
فَالْمُـورِيَاتِ قَـدْحاًۙ ateş saçan kıvılcımlar, |
2 |
|
فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحاًۙ sabah vakti akına koşan, |
3 |
|
فَاَثَرْنَ بِه۪ نَقْعاًۙ böylece toz bulutları yükselten, |
4 |
|
فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعاًۙ (körcesine) bir ordunun içine dalan! |
5 |
|
اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّه۪ لَكَنُودٌۚ Gerçek şu ki, insan Rabbine karşı çok nankördür; |
6 |
|
وَاِنَّهُ عَلٰى ذٰلِكَ لَشَه۪يدٌۚ ve kendisi (de) buna şahittir: |
7 |
|
وَاِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَد۪يدٌۜ çünkü servet hırsına kapılmıştır. |
8 |
|
اَفَلَا يَعْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ Ama bilmez mi ki (Ahiret Günü,) herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında, |
9 |
|
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِۙ ve insanların kalplerinde (gizli) olan her şey ortaya döküldüğünde, |
10 |
|
اِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَب۪يرٌ işte o Gün Rableri, onların her halinden haberdar (olduğunu gösterecek)tir? |
11 |