|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
اَلْقَارِعَةُۙ (1-3) Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin? |
1 |
|
مَا الْقَارِعَةُۚ (1-3) Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin? |
2 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْقَارِعَةُۜ (1-3) Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin? |
3 |
|
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِۙ O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar. |
4 |
|
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِۜ Dağlar atılmış renkli yünler gibi olur. |
5 |
|
فَاَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَاز۪ينُهُۙ (6-7) O gün kimin tartıları ağır basarsa o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir. |
6 |
|
فَهُوَ ف۪ي ع۪يشَةٍ رَاضِيَةٍۜ (6-7) O gün kimin tartıları ağır basarsa o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir. |
7 |
|
وَاَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُۙ (8-9) Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır. |
8 |
|
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌۜ (8-9) Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır. |
9 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا هِيَهْۜ O uçurumun ne olduğunu sen nereden bileceksin? |
10 |
|
نَارٌ حَامِيَةٌ O, kızgın bir ateştir. |
11 |